II. Mahmut devrinde feslerin tepesine püskülü tutturmak için takılan metal tepelik.

Ferahi,
Farsça: ferahi,
II. Mahmut devrinde feslerin tepesine püskülü tutturmak için takılan metal tepelik.
Osmanlı İmparatorluğu’nda, II. Mahmut döneminde feslerin başına püskülü tutturmak için takılan metal tepelik.
Eskiden asker sınıfına dahil insanların taşımasına izin verilen ve feslerin üzerine iliştirilmiş bakır nişan.

Şeklinin bozulmasını, püskülünün dağılmasını önlemek için eskiden feslerin tepesine konan ince madeni levha. Ufak bir rüzgarla tel tel ipekler birbirine dolaşır, karışır, püskül güzelliğini kaybederdi. Bunu önlemek için ferahi kullanıldı. Püskül takılıp fes tablası üstüne intizamla yayıldıktan sonra onun da üstüne bu dairevi ince pirinç levha konuldu ve dikildi. Böylece püskülün dağılıp bozulması önlendi. 1908 meşrutiyetine kadar askere beylik bir fesle beraber bir de ferahi verildi.

Ferahi teriminin başka anlamları:
Bol ve geniş olma durumu.
Bolluk, genişlik.
Genişlik, bolluk. 
Ucuzluk,
Osmanlı döneminde, polis ve inzibat görevlilerinin boyunlarına taktıkları, üstü yazılı, ayça biçiminde metal arma.
Polis ve inzibat görevlilerinin boyunlarına taktıkları ayça biçiminde üstü yazılı metal arma.
Osmanlı Devleti’nin son yıllarında kanun denen askeri inzibat erleri ve subaylarının bir kordonla boyunlarına taktıkları, üzerinde kanun yazılı hilal şeklindeki madeni levha.

Popüler Yayınlar

İzleyiciler

BULMACA ANSİKLOPEDİSİ