Alıcı,
Fransızca: camera.
İngilizce: camera,
Görüntüyü kaydeden cihaz.
Görüntüyü elektriksel işaretlere çeviren sistem.
Sinema, video ve fotoğraf filmi çekme makinesi.
Görüntülerin filme alınmasını sağlayan alet, alıcı.
Sinema, video ve fotoğraf filmi çekme makinesi.
Görüntülerin filme alınmasını sağlayan alet, alıcı.
Çekime başlanırken, yönetmenin alıcıyı çalıştırmaları için verdiği buyruk.
Bir çekime başlanırken, yönetmenin alıcıyı çalıştırmaları için verdiği buyruk.
Optik araç kamera, sürüş sırasında veya park halindeyken araç çevresini kaydeden bir güvenlik cihazıdır. Yüksek çözünürlüklü video kaydı yaparak kaza, hırsızlık gibi durumlarda kanıt sunar. Ön cam veya iç kısma monte edilir ve gece görüşü, geniş açılı lens gibi özelliklerle düşük ışıkta bile net görüntü sağlar.
Durağan görüntü kaydetmek için kullanılan aygıt, fotoğraf makinesi, izçeker.
Bilgisayar üzerinden görüntü yollamaya yarayan bilgisayar donanımı.
Kamera sözcüğünün başka anlamları:
Bir çekime başlanırken, yönetmenin alıcıyı çalıştırmaları için verdiği buyruk.
Optik araç kamera, sürüş sırasında veya park halindeyken araç çevresini kaydeden bir güvenlik cihazıdır. Yüksek çözünürlüklü video kaydı yaparak kaza, hırsızlık gibi durumlarda kanıt sunar. Ön cam veya iç kısma monte edilir ve gece görüşü, geniş açılı lens gibi özelliklerle düşük ışıkta bile net görüntü sağlar.
Durağan görüntü kaydetmek için kullanılan aygıt, fotoğraf makinesi, izçeker.
Bilgisayar üzerinden görüntü yollamaya yarayan bilgisayar donanımı.
Kamera sözcüğünün başka anlamları:
Hücre,
Kamera,
Fotoğraf makinesi.
Kamera, tek tek veya seri halinde, sesli veya sessiz görüntü oluşturmak için kullanılan bir cihazdır.
Hareket ediyormuş sanısı uyandıran görüntüler kaydetmek için kullanılan aygıt, sinema kamerası veya fotoğraf makinesi.
Kamera,
Fotoğraf makinesi.
Kamera, tek tek veya seri halinde, sesli veya sessiz görüntü oluşturmak için kullanılan bir cihazdır.
Hareket ediyormuş sanısı uyandıran görüntüler kaydetmek için kullanılan aygıt, sinema kamerası veya fotoğraf makinesi.