Gerçeğin deneye veya akla vurulmadan doğrudan doğruya kavranması...

Sezgi,
Sezi,
Seziş,
Hads,
Feraset,
Tehaddüs (tahaddüs),
İçini görme,
Sezme yeteneği, seziş,
İngilizce: intuition, perception.
Fransızca: intuition, intuisionisme.
Almanca: Anschauung,
Latince: intuitio-intuitus,

Sezgi, kendi bilincine varmış içgüdüdür.
Gerçeğin dolaysız, içgüdüsel bir biçimde kavranması.
Gerçeğin deneye veya akla vurmadan doğrudan doğruya kavranması.
Yargılama ya da düzenli bir düşünce söz konusu olmadan kişinin edindiği bir düşünü ya da yargı.
Açık bir kanıt olmaksızın, olmuş ya da olacak bir şeyi kestirme anıklığı.
Deney yapmadan ya da usavurmadan bir kavramı, bir genellemeyi doğrudan doğruya anlayıverme.
Bir bilgi sağlama sürecinde örtük anlatımları ve açıkça dile getirilmeyen konuları kavrama ya da görünüşlerin derinliğine inme yolu, yetisi.
Akıl yürüterek ya da var olan bulgulardan sonuç çıkarmayla değil, doğrudan doğruya kavrama ile kazanılan biliş ya da bilgi.

Gerçeğin deneye veya akla vurulmadan doğrudan doğruya kavranmasına, sezgi denir. Sezgi, olgunun veya gerçeğin, mantıksal bir çıkarım veya deneysel bir kanıta dayanmadan, aniden ve dolaysız bir şekilde anlaşılmasıdır.

Popüler Yayınlar

İzleyiciler

BULMACA ANSİKLOPEDİSİ