İnan, güven.
İnanmak işi.
İman,
İtikat,
İnanma, güvenme.
Bilinmeyene bağlanma.
İnanmak işi, güven, emniyet, itimat.
Bir kimseye, bir şeye bütün varlığıyla inanma.
Bir kimse veya şeyin doğruluğunu, büyüklüğünü, gücünü sarsılmaz bir duygu ile benimseme, iman, itikat.
Allah' a duyulan sınırsız inanış.
Bir kimse veya şeyin doğruluğunu, büyüklüğünü, gücünü sarsılmaz bir duygu ile benimseme, iman, itikat.
Allah' a duyulan sınırsız inanış.
İnan teriminin halk arasında başka anlamları:
Dizgin,
Gem, dizgin, yular.
Zapt, kontrol, idare,
İdare etme, yürütme.
İslam hukukunda inan, bir şirket türünü ifade eder. Ortakların diledikleri miktarda sermaye ile katılabildikleri, kar payına ve zarara katılımda eşit oldukları bir şirket türüdür.