Köşe, kenar, uç.
Köşe, uç.
Kenar, köşe.
İbik kelimesinin diğer anlamları:
Horoz, hindi vb. nin tepesinde bulunan kırmızı deri uzantısı.
Tavukların başlarının üstünde genellikle kırmızı etli olan yapı.
Tavukların başlarının üstünde genellikle kırmızı etli olan yapı.
Kuşların başında bulunan etli çıkıntı ya da tüylerden yapılmış taç biçiminde püskül.
Emzik.
Burun,
Düğme.
Çavuşkuşu.
Çavuşkuşu.
Çavuş kuşu, hüthüt kuşu, ibibik.
Tavuk, kuş vb. hayvanların gagası.
Tavuk, kuş vb. hayvanların gagası.
Bazı kemiklerde bulunan ve kasların tutunmasına yarayan, çizgi durumunda pürtüklü çıkıntı.
Feslerin tepesindeki içi boş olan püskül kordonu.
Şapka siperi.
Söz getirip götüren, dedikoducu.
Özlü, çıralı çam kabuğu,
İbriğin dar ağzı.
Şapka siperi.
Söz getirip götüren, dedikoducu.
Özlü, çıralı çam kabuğu,
İbriğin dar ağzı.