Alaka,
İlişki,
Bağlantı,
Taalluk.
Münasebet.
Bağlılık,
Bağlantı,
Rabıta,
Afinite,
İngilizce: interest, attention.
Fransızca: interet.
İki şey arasındaki bağ, alaka, rabıta.
İki şey arasında bulunan herhangi bir bağlılık, alaka, taalluk.
İki ya da daha çok şey arasında herhangi bir benzerlik, bağlılık, ilişki.
Belirli bir olay veya etkinliğe yakınlık duyma, ondan hoşlanma ve ona öncelik tanıma.
Kimyasal şartlar eş veya birbirine yakın olduğunda öğelerin birbirleriyle birleşmede gösterdiği çekicilik, seçicilik.
Kimyasal bir birleşmede şartlar eş iken öğelerin birbiriyle birleşmede gösterdiği seçicilik, birbirine karşı gösterdiği birleşme eğilimi.
Bir kimsenin bir etkinliğe, kişiye ya da nesneye karşı, kısıtlayıcı koşullar altında bile, oldukça uzun süre devam eden bağlanma isteği ya da eğilimi.
Seçme söz konusu olduğu zaman bir kimsenin benimsediği, üstün tuttuğu durum, düşünce ya da tutum.
İlgi sözcüğünün halk dilinde başka anlamları:
Engel, mania.
Çengelli iğne.
Büyük iğne.
Kaba dikiş.
Paçaya dikilen bağ.
Yorgan ipliği.
Tuzakla kuş tutulan yer.
Düğme.
İri dikiş, teyel.
Teğel ipliği.
Merak, tecessüs.
İstek, meyil, arzu.
Dikkat.
Semere gerili deriyi geçici olarak tutturmaya yarayan ucu sivri, demir araç.
Dikkati öncelikle belirli bir şey üzerinde toplama eğilimi.