Matbaalarda dizilen harfleri iyice yerleştirmek için üzerlerine vurulan takoz.
Basımevlerinde kurşun dökülmüş, satır olarak dizilmiş harfleri iyice yerleştirmek için üzerlerine vurmaya yarar takoz.
Takatuka, sözcüğünün başka anlamları:
Gürültü patırtı.
Kül tablası.
Çöp kutusu.
Basımevlerinde kurşun dökülmüş, satır olarak dizilmiş harfleri iyice yerleştirmek için üzerlerine vurmaya yarar takoz.
Takatuka, sözcüğünün başka anlamları:
Gürültü patırtı.
Kül tablası.
Çöp kutusu.
Çoban çakmağı.
Alacak verecek.
Alacak verecek.
Tahta havan, döveç.
Şeker kırmaya yarayan bir çeşit ağaç havan.
Karga, tilki, tavşan vb. hayvanların tarlaya girmemesi için direk üstüne yapılmış, su ile dönen ve bir yere vurarak ses çıkaran araç, fırıldak.
Köy odalarında kullanılan, küçük, tahta iskemle.
Eskimiş, yıpranmış, kullanılamayacak duruma gelmiş eşya.
Odanın ortasına yerleştirilen, uzun tütün çubuklarının külünün döküldüğü çanak.
Eskiden tütün çubuğunun külünü silkmek için odanın ortasına konan, tahta veya madenden dört köşe kutu.
Şeker kırmaya yarayan bir çeşit ağaç havan.
Karga, tilki, tavşan vb. hayvanların tarlaya girmemesi için direk üstüne yapılmış, su ile dönen ve bir yere vurarak ses çıkaran araç, fırıldak.
Köy odalarında kullanılan, küçük, tahta iskemle.
Eskimiş, yıpranmış, kullanılamayacak duruma gelmiş eşya.
Odanın ortasına yerleştirilen, uzun tütün çubuklarının külünün döküldüğü çanak.
Eskiden tütün çubuğunun külünü silkmek için odanın ortasına konan, tahta veya madenden dört köşe kutu.