Tepsi,
Arapça: tabla.
Latine: tabula
Tepsi; tabla.
Bir şeyin düz ve geniş bölümü.
Geniş ve düz levha.
Latine: tabula
Tepsi; tabla.
Bir şeyin düz ve geniş bölümü.
Geniş ve düz levha.
Tabla sözcüğünün yörelerimizde halk dilindeki başka anlamları:
Soba, mangal vb. şeylerin altına konulan metalden, mermerden veya tahtadan yapılan tepsiye benzer altlık.
Ağaçtan veya ağaç ürünlerinden hazırlanmış, büyük yüzeyli düzgün parça.
Genellikle Hindistan, Pakistan'da kullanılan, darbukaya benzer bir çalgı türü.
Def adı da verilen müzik aracı.
Makaraların yüzlerini oluşturan, dişbudak veya karaağaçtan yapılmış dış bölümleri.
Okçuların kullandığı nişan levhası.
Satıcı vb.nin kullandığı tahtadan tepsi.
Kadın feslerinin çevresine dizilen altınlar.
Ahırlarda yem koymaya yarayan özel yer.
Üstünde yemek de yenilen yuvarlak hamur tahtası.
Üstünde yemek yenilen, yufka açılan tahta sofra.
Yuvarlak tahta sofra.
Yazı yazılan boyalı tahta.
Tepsi, kahve tepsisi.
Kasnağa deri geçirilerek yapılan araç.
Kasnağa geçirilmiş hayvan derisinden yapılan, un vb. şeyler konulan deliksiz kalbur.
Ayakkabı pençesi.
Küllük.