Zayıf ve kuru kimse...

Kak,
Kadit,
Kaklık,
Yöresel ağızlarda kak, mecaz anlamda; zayıf ve kuru (kimse) anlamında kullanılmaktdır.
Kadit, yani kurutulmuş et. Ancak çok zayıf kişiler için kadit gibi olmuşsun deyimi ile kullanılır.
Kurutulmuş, kurumuş şey (özellikle yemiş).
Zayıf ve kuru.
Zayıf ve cılız.
Arık,

Kak kelimesinin yörelerimizdeki başka anlamları;
Meyve kurusu.
Elma, armut vb. meyve kurusu.
Elma, armut gibi meyvelerin kurutulmuşu.
Elma, armut, kayısı gibi meyvelerin kurusu.
Su birikintisi.
İçinde su biriken kaya oyuğu.
Kırlarda içine su biriken çukur.
Dağ ve kayalardaki oyuklarda bulunan su birikintisi.
Kaya ve ağaç oyuklarında su birikintisi.
Toprak ve kayalarda içine su biriken çukur.
El ya da ayak parmaklarının esnekliğini kaybetmiş, içeriye doğru kıvrık durumu.
Suyu çıkarılacak eriklerin ya da salamura yapılacak zeytinlerin yarılmış durumu.
Beceriksiz.
Bazen.
Dilim, parça, diş.
Arpa unundan yapılan ekmek.
Mısır unundan yapılan bir çeşit tatlı.
Un, yağ, yumurta ile yapılan yiyecek.
İncir reçeli.
Hoşaf.
Armut hoşafı.
Armut turşusu.
Arap çöreği.
Uzun, tavil.
Alaca karga.
Olgunlaşmamış palamut kabukları.

Popüler Yayınlar

İzleyiciler

BULMACA ANSİKLOPEDİSİ