Def etmek.
Savma,
Savmak işi,
Savmak.
Kovma,
Savunmak.
Savma, savuşturma, kovmaSavuşturma, savma, ortadan kaldırma.
Def sözcüğünün diğer anlamları;
Öteye itme.
Ortadan kaldırma, ortadan kaldırılma
Bir davada, davacının iddiâsına karşı hakkında dava açılan kimseye tanınan savunma hakkı.
Bir davayı müdafaa için başka bir dava açmak.
Ortadan kaldırma, ortadan kaldırılma
Bir davada, davacının iddiâsına karşı hakkında dava açılan kimseye tanınan savunma hakkı.
Bir davayı müdafaa için başka bir dava açmak.
Bir çeşit kumaş.
Özür, kusur, bozukluk
Çerh,
Himaye etmek
Ortadan kaldırmak.
Mani olmak.
Özür, kusur, bozukluk
Çerh,
Himaye etmek
Ortadan kaldırmak.
Mani olmak.
Bir müzik aleti; Def, tef:
Parmakla vurulmak suretiyle çalınan, bir tarafına ince bir deri gerilmiş ve etrafına birkaç çift zil konmuş, yuvarlak bir kasnaktan ibaret musiki aleti, daire.
Kasnaklı küçük davul biçiminde vurmalı bir çalgı.
Kasnaklı küçük davul biçiminde vurmalı bir çalgı.