Bir sıvı veya gazı dıştan saran, sert katman...

Kabuk,
Kavkaa,
Kavkı,
Kışır,
Seliha,
Kırf,
Eski dilde, kişr,
Arapça kişr, kışır, 
İngilizce: shell, 
Fransızca: coquille, 
Almanca: Schale
Japonca: kaku.
Bir şeyin üstünü kaplayan ve onu dış etkilere karşı koruyan, kendiliğinden oluşmuş sertçe bölüm, kışır.
Bir şeyin üstünü kaplayan, kendiliğinden meydana gelmiş az veya çok sert tabaka.
Ekmeğin pişme sırasında içinden daha çok sertleşen dış bölümü.
Bir sıvı veya gazı dıştan saran, sert katman.
Bir şeyin dışındaki sert örtü, kışır.
Deri üzerinde bir yaranın veya sivilcenin kurumasıyla oluşan sertçe bölüm.
Bir hayvanı dıştan örten kitinli, kalkerli, silisli, kemiksi veya boynuzsu örtü, kavkı
Bir metalin yenimi sırasında yüzeyinde oluşan kalın, görünebilen katman. 
Çeliğin yüzeyinde, ısıl işlem sırasındaki yükseltgenme sonucu oluşan ince oksit katı ya da katları.
Toprak yüzünde, kimi madensel ve örgensel özdeklerin yığılıp sertleşmesiyle oluşan ince katman.
Bitkisel ve hayvansal ürünlerin dış yüzeylerini örten sert, selülozlu veya kalkerli kısımları.
Ekmeğin pişme sırasında içinden daha çok sertleşen dış bölümü.
Bazı hayvanların katı mahfazaları.

Kabuk kelimesinin yöreleimizde halk dilinde başka anlamları:
Kaysı kurusu.
Yonga, odun parçası.
Yara yüzeyinde oluşan kabuk. 
Yara kabuğuyla kaplanma. 
Evcil hayvanlarda uyuz hastalığı. 
Yuva. 
Kuş yuvası.

Popüler Yayınlar

İzleyiciler

BULMACA ANSİKLOPEDİSİ