Edat,
İlgeç.
Çekimleme.
İlgeç.
Çekimleme.
Bağımlı kelime.
Arapça edat, edah (ﺍﺩﺍﺕ).
İngilizce: preposition, postposition, particle,
Fransızca: particule, postposition,
Almanca: Partikel, Nachstellung.
Arapça edat, edah (ﺍﺩﺍﺕ).
İngilizce: preposition, postposition, particle,
Fransızca: particule, postposition,
Almanca: Partikel, Nachstellung.
Edatların tek başlarına anlamları yoktur; Ancak diğer sözcüklerle birlikte, cümle içinde görev kazanırlar. Tek başına anlamı olmayan, sonuna geldiği sözle cümledeki diğer kelimeler arasında ilişki kuran kelime türü, ilgeç.
Edat veya ilgeç;
Eskiden edat kelimesi; bağlaç, takı, ünlem cinsinden kelimeleri için de kullanımıştır.
Tek başına manası olmayıp cümle içinde gramer görevi bulunan kelimeler için kullanılan sözcük.
Edat sözcüğünün eski dilde, Osmanlı döneminde başka anlamları;
Tek başına manası olmayıp cümle içinde gramer görevi bulunan kelimeler için kullanılan sözcük.
Edat sözcüğünün eski dilde, Osmanlı döneminde başka anlamları;
Sebep.
Alet.
Avadanlık.
Alet.
Avadanlık.