Düzene koyma, regülasyon...

Ayarlama,
Ayarlamak işi, 
Muayere.
Düzene koyma,
Regülasyon.
Düzene koyma, regülasyon.
İngilizce: adjustment, regulation, calibration.
Fransızca: etalonnage, calibration, 
Almanca: Eichung, Kalibrierung
Standartlaştırma.
Ayarlamak işi kalibraj.
Tayin etmek.
Kandırmak.
Kalibrasyon, Kalibraj.
Bir ölçünün doğruluğunu belli bir örneğe göre düzeltmek, doğrulamak.
Bir ölçü aracının gösterdiği değerleri, ölçek olarak kabul edilen ya da doğruluğuna güvenilen başka bir araca göre düzenleme.
Bir ölçmede yapılan yanılgı sınırlarını saptama.
İşleri birbiriyle çatışmayacak veya zamanında bitirecek biçimde düzenlemek.
Bir aygıtı belli bir iş yapabilecek duruma getirmek.
Bir şeyi kendi cinsi için belirlenmiş ve doğru kabul edilmiş olan ölçüye, ayara uydurmak, ayar etmek.
Bir aleti, bir makineyi istenen sonucu elde edecek şekilde çalışacak duruma getirmek, ona göre düzeltmek.
Şartlara uydurmak, intibak ettirmek.

Argo ayarlama;
Bir kimseyi yüzüne gülerek veya herhangi bir maksatla gözünü boyayarak ikna etmek, razı etmek.

Regülasyon;
İngiliz hükümetinin petrol, tütün gibi ürünlerden aldığı vergileri her yıl düzenli olarak gerçekleşen enflasyon oranının üzerinde artırması biçiminde uyguladığı politika. 

Popüler Yayınlar

İzleyiciler

BULMACA ANSİKLOPEDİSİ