Mahsur,
Kuşatılmış.
Sarılmış.
Etrafı çevrilmiş.
Muhasara altına alınmış.
Hasrolunmuş.
Hududlanmış.
Arapça mahsur, (ﻣﺤﺼﻮﺭ).
Kuşatılmış, sarılmış, çevrilmiş.
Arapça etrafını çevirmek, kuşatmak anlamındaki hasr kelimesinden türetilmiştir.
Etrafı kuşatılmış, muhasara altına alınmış
Sınırlanmış, sınırları belli edilmiş.
Dışarı ile teması kesilerek muhasara altında kalmak.
Mahsur sözcüğünün eskiden başka anlamları:
Renksiz göz.
Fersiz göz.
Yorulmuş, uzun uzadıya bakmaktan donuklaşmış ve göremez olmuş göz.
Kuşatılmış.
Sarılmış.
Etrafı çevrilmiş.
Muhasara altına alınmış.
Hasrolunmuş.
Hududlanmış.
Arapça mahsur, (ﻣﺤﺼﻮﺭ).
Kuşatılmış, sarılmış, çevrilmiş.
Arapça etrafını çevirmek, kuşatmak anlamındaki hasr kelimesinden türetilmiştir.
Etrafı kuşatılmış, muhasara altına alınmış
Sınırlanmış, sınırları belli edilmiş.
Dışarı ile teması kesilerek muhasara altında kalmak.
Mahsur sözcüğünün eskiden başka anlamları:
Renksiz göz.
Fersiz göz.
Yorulmuş, uzun uzadıya bakmaktan donuklaşmış ve göremez olmuş göz.