Aldığı ödüllerle Guinness Rekorlar Kitabı’na giren, müziği, tutkuları, skandallarıyla ünlü, soul müziğin divası ...

Amy Winehouse,
Aldığı ödüllerle Guinness Rekorlar Kitabı’na girdi.
Müziği, tutkuları, skandallarıyla ünlü, soul müziğin divası.
Back to black şarkısıyla 5 Grammy Ödülü alarak bir gecede en çok ödül alan kadın sanatçı olmuştu. 
En iyi İngiliz sanatçı dalında BRIT ödülü kazandı. 
Yaşayan en iyi caz sanatçısı ödülüne layık görüldü.
Love is a losing game albümü Birleşik Krallık’ ta en çok satan albümü olmuştu.

14 Eylül 1983 tarihinde, Londra’da, Janis Seaton ve Mitch Winehouse çiftinin ikinci çocuğu olarak dünyaya geldi. Amy Jade adını verdiler. Ataları, Londra’ya yerleşmiş Rus ve Polonya Yahudisi göçmenlerdi. Alex adında bir de abisi olan Amy’nin annesi eczacı, babası ise taksiciydi. Çocukluğu, Southgate banliyö bölgesinde geçti. Ailesinde özellikle annesinin akrabaları arasında çokça caz müzisyeni vardı. Babaannesi Cynthia Winehouse de şarkıcıydı. Müzik, onun ailesi içinde sıradan bir hadiseydi ve Amy, cazla büyüdü. Annesi ve babası boşandığında Amy, 9 yaşındaydı.

Sothgate bölgesinde Osidge İlkokulu’na gitti. Çocukluğunda Yahudi Pazar Okulu’na da devam etti. Babaannesi Cynthia'nın önerisiyle 10 yaşındayken, Susi Earnshow Theatre School’ a gitti. 12 yaşında Sylvia Young Theatre School’u burslu kazandı. 1997 yılında, The Fast Show’ un bir bölümünde sahne aldı. Ancak 13 yaşında burnuna yaptırdığı piercing ve okulla uyumsuz davranışları sebebiyle okuldan atıldı. Daha sonra The Mount School, Mill Hill, BRIT School, Southgate School ile Ashmole Schooll’ da da eğitim gördü. 

Okul devam ederken Amy, çocukluk arkadaşı Juliette Ashby ile Sweet’n Sour adını verdikleri bir rap grubu kurdu. Henüz sadece 10 yaşındaydılar ve grupları çok da uzun olmadı. İlk kez gitarı olduğunda 13 yaşındaydı ve kendi bestelerini yapmaya başlamıştı. Bu dönemde Bolsha Band adlı bir yerel grupta şarkı söyledi.

16 yaşına geldiğinde dünyanın en saygın korolarından biri olan National Youth Jazz Orchestra’ nın baş kadın vokaliydi. Müzik kariyerinde Tyler James sayesinde tanıştığı Salaam Remi yapımcılığında ilk albümünü çıkardı. Yapımcılığını Fugees, Joss Stone, Nas ve Salam Remi’ nin üstlendiği, caz esintilerinin olduğu Frank adını verdiği ilk albümü, 20 Ekim 2003 tarihinde yayınlandı. Frank, çıktığı anda müzik listelerinin başına yerleşmişti ve Amy Winehouse, ülkesinde artık önemli bir caz artisti olarak tanınıyordu ve ödüller alıyordu.

Aşık bir kadındı, hayatının aşkı Blake’le tanışana kadar bağımlılara aptal derdi. Blake Fielde ile tanıştıktan iki hafta sonra göğsünün üstüne Blake dövmesi yaptırdı. Blake’le yaşadığı inişli çıkışlı aşkı ve kullandığı uyuşturucu öne çıktı. Amy Winehouse Blake’ le ayrıldıktan sonra Blake’ in eski sevgilisine dönmesi üzerine Back to Black şarkısını yapıyor. Tüm zamanların en çok bilinen ve dinlenen şarkılarından olan bu şarkı ona ödüller kazandıran en iyi şarkısı oluyor.

Amy, gerçekten de sıra dışı bir kadın, sıra dışı bir sanatçı. Ben tam soy adım gibiyim diyerek alkol sorununu dile getirmekten hiç çekinmemiş. Adına aşk dediği tutku ile alkole ve  uyuşturucuya daha da bağlanmış. Asıl bağımlılığın Blake olduğunu fark ettiğinde ise, muhtemelen artık çok geç oldu. O da Jim Morrison, Kurt Cobain, Janis Joplin ve Jimi Hendrix gibi güzel şarkılar ve iyi müziği kısacık hayatına sığdırıp 27 yaşında sevenlerine veda etti.

Amy, Back to Black albümünü Ekim 2006’ da çıkardı. Bu albümle,  En İyi Yeni Sanatçı, Yılın Kaydı, Yılın Şarkısı da dahil olmak üzere 6 dalda Grammy Ödülü’ ne aday gösterildi ve bunlardan beşini kazanarak en baştan ilk albüm Frank’ in başarısını katladı. 5 Grammy kazanan ilk İngiliz şarkıcı oldu. Ayrıca bir gecede en çok ödül kazanan kadın şarkıcı rekorunu da kırdı.

Giydiğini, taktığını, saçını makyajını taklit edenlerin olduğu, zamanla bir ikonuna dönüşmüş bir şarkıcıydı. Gözüne sürdüğü eyeliner, kabarık saçları, mini etekleri ve başındaki bandanalarıyla kesinlikle kendine has bir tarzı vardı.

Ölümünün ardından, babası, Amy Winehouse Vakfı'nı kurdu. Özellikle uyuşturucu bağımlısı ve hasta çocuklara yardım etmeye, onları iyileştirmek için çalışmaya başladı. 

16 Mayıs 2015 tarihinde hayatı, Amy adlı bir belgesele çekildi.

Amy, uyuşturucu ve alkol bağımlısıydı. Amy, 23 Temmuz 2011 tarihinde, Londra’daki evinde ölü bulundu. Ölüm sebebinin alkol zehirlenmesi olduğu açıklandı. Ailesi ve arkadaşlarının katıldığı cenaze töreninin ardından cansız bedeni, Golders Green Crematorium’da yakıldı.

27 yıllık kısacık ömrüne müthiş bir şöhret ve şarkı sığdırdı. Büyüleyici sesi, sıra dışı yaşamı, skandallarla dolu aşk hayatı, bağımlılıkları ve tutkularıyla bir Amy Winehouse geçti bu dünyadan. Dünyanın en iyi şarkıcıları hep erken öldü. Tanrı iyi müzik seviyor olmalı.

Amy Winehouse


Popüler Yayınlar

İzleyiciler

BULMACA ANSİKLOPEDİSİ