Rumca tsiros.
Pontus Rumcası.
Yunanca, tsiros.
Bulgarca ciroz.
Yumurtasını atarak zayıflamış uskumru balığı.
Bu balığın kurutulmuşu.
Yumurtasını atarak zayıflamış uskumru balığı.
Bu balığın kurutulmuşu.
Kurutulmuş küçük uskumru balığı.
Yumurtlamadan dönüşte zayıflamış olan uskumrulara verilen bir ad. Yenmek üzere kurutulur.
Yumurtlamadan dönüşte zayıflamış olan uskumrulara verilen bir ad. Yenmek üzere kurutulur.
Latin: Scomber scomber.
İngilizce, dried mackerel.
Kemikli balıklar (Teleostei) takımının, uskumrugiller (Scombridae) familyasından, yeni yumurta bırakmış uskumrulara verilen ad.
Kemikli balıklardan uskumrugiller (Scombridae) familyasından, yumurtalarını bırakarak zayıflamış uskumru balığı ve bu balığın kurutulmuşu.
Daha çok uskumru balığının usulüne uygun olarak tuzlanması ve iplere dizilerek bir iki hafta kadar güneşte kurutulmasıyla elde edilen balık.
Uskumru balığının tuzlanarak güneşte kurutulmasıyla yapılan bir yiyecektir.
Kemikli balıklar (Teleostei) takımının, uskumrugiller (Scombridae) familyasından, yeni yumurta bırakmış uskumrulara verilen ad.
Kemikli balıklardan uskumrugiller (Scombridae) familyasından, yumurtalarını bırakarak zayıflamış uskumru balığı ve bu balığın kurutulmuşu.
Daha çok uskumru balığının usulüne uygun olarak tuzlanması ve iplere dizilerek bir iki hafta kadar güneşte kurutulmasıyla elde edilen balık.
Uskumru balığının tuzlanarak güneşte kurutulmasıyla yapılan bir yiyecektir.
Yumurtalarını atan uskumru balığı zayıflar. İşte çiroz o zaman temizlenip iplere dizilir. Sıra sıra iplerde Boğaz'ın poyrazına bırakılır, gölgelik köşelerde kurutulur. Nihayet abbas vakit tamam dediğinde iplerden alınan çirozlar, ocak üzerinde tütsülenir, gazete kağıdına sarılıp tokmakla hafifçe dövülür ki derisi kılçıkları ayrılsın, sonra tütsülenmiş etler suyla tuzundan arındırılıp süzülür. Ardından gelsin artık bolca üzüm sirkesi ve zeytinyağı. Artık yemyeşil ince kıyılmış dere otuyla cilveleşme zamanıdır. Küçük sürahilerden rakılar, bardaklara konur, artık sabra yer yoktur. Kadehler kalkar. Afiyet olsun.
Çiroz kelimesinin diğer anlamları;
Esasen çiroz(tsiros) demek rakı demektir.
Mecaz anlamda, Çok zayıf (kimse).
Çok zayıf, kupkuru kimse.
Çok zayıf, kupkuru kimse.
Es demiri.
Kapı kilidi.
Betonarme yapılarda kullanılan bir etriye çeşidi.
Uzun kolonlara ve betonarme perdelere konulan, uçları ters yönde kıvrılmış ek donatı.
Donatıları birbirine kenetleme özelliğine sahip olmasından dolayı çiroz çok önemli bir yapı elemanıdır. Özellikle ülkemizde kolon ve perdelerde çirozların mutlaka kullanılması gerekmektedir. Betonarme yapılarda kolon ve perdelerde kullanılmaktadır. Donatıların birbirini kenetlemesi ve birlikte çalışmasını sağlayan S şeklindeki etriyelere çiroz adı verilmektedir. Çiroz bazı bölgelerde es demiri veya kapı kilidi olarak da adlandırılır. Çirozlar ve etriyeler genellikle birbirleri ile karıştırılmaktadır. Çiroz bir etriye çeşidi olup etriyeler çirozların görevlerini yerine getirebilirler. Fakat çirozlar etriyelerin pek çok görevini yerine getiremezler.
