Gıdalarda ve yemlerde oluşan, aspergillus flavus veya aspergillus parasiticus küflerinin meydana getirdiği toksik maddelere verilen ad...

Aflatoksin, 
İngilizce, aflatoxin.
Aspergillus flavus ve Aspergillus parasiticus tarafından üretilen zehirli ve kanserojen maddelerdir. Aflatoksin kelimesi, Aspergillus flavus, küfün adından ve zehir anlamına gelen toksin kelimesinden türetilmiştir. Küflerden  bazılarının, ürettikleri birçok kimyasal maddelerden biridir. Bu kimyasal maddeler arasında bazıları insanlarda ve hayvanlarda hastalığa neden olduğu için bir tür zehir özelliği taşımaktadır. 

Aflatoksin de bunlardan biridir. Bu madde, bir çok organın yanı sıra esas olarak karaciğer üzerinde etkili olmakta ve giderek karaciğer kanserine yol açmaktadır. Bu etki, genetik çalışmalarla son yıllarda kesin olarak kanıtlanmıştır. Birçok ülkede yapılan çalışmalar, karaciğer kanserine yakalanan insanlar ile, tükettikleri aflatoksinli gıda arasında bir ilişki olduğunu göstermiştir.

Normalde toprakta bulunur. Hasat öncesinde ve depolama sırasında tahıla bulaşıp çoğalabilir.
Aflatoksin yapan küflerin gelişmesi için 25-35 °C sıcaklığa ve %70'in üzerinde nispi neme (veya gıda maddesine 0,70'in üzerinde su aktivitesine) ihtiyaç vardır. Bu yüzden, bu küf sporlarının gıda maddesine bulaşması önlenemiyorsa, aflatoksinin oluşmasını önlemek için, küfün gelişmesini önlemek gerekmektedir. Bu şartlar sağlanarak muhafaza edilmelidir.

Tahıl (pirinç, mısır, buğday, ince ve süpürge darı), yağlı tohumlar (pamuk, soya fasulyesi, yer fıstığı, ayçiçeği), baharat (kırmızı biber, kara biber, kişniş, zerdeçal, zencefil) ve kuru yemiş (badem, Antep fıstığı, ceviz, Hindistan cevizi, brezilya cevizi) sıklıkla etkilenenlerdir. Bunlarla beslenen hayvanların sütünde de aynı zehire rastlanabilir.

Aflatoksin Çeşitleri; Dört çeşit aflatoksinden bahsediliyor. B1, B2, G1, G2 çeşitleri bulunuyor.  Bunlardan toksik etki gösterenler B1 ve G1 olduğu belirtiliyor. Ayrıca süt ürünlerine M1 ve M2 formunda aflatoksinlere de rastlanıyor. 

Popüler Yayınlar

İzleyiciler

BULMACA ANSİKLOPEDİSİ