Akıbet,
Bir iş veya durumun sonu.
Bir iş veya durumun sonu.
Nihayet.
Ahır sonu.
Arapça, akibet, (ﻋﺎﻗﺒﺖ).
Arapça, akibet, (ﻋﺎﻗﺒﺖ).
Bir iş veya durumun sonu, sonuç.
Sonunda, önünde sonunda.
Bir şeyin sonu.
İşin sonu.
Neticede, işin sonunda,
Netice, sonuç.
Son, nihayet, encam; gelecek, istikbal.
Daha önce yapılan şeylere göre varılan netice, sonuç.
İnsanın başına gelebilecek hal, karşılaşılabilecek durum.
Sonunda, nihayet, neticede.