Orta ...

Midi,
Ara, 
Beyn.
Mutavassıt, 
Tutarlı, 
Ilımlı, 
Vasat.
Orta,
İngilizce, middle, medium, intermediate
Fransızca, milieu, moyen, médiane
Almanca, Mittelgrund
Bir şeyin kenarlarından merkeze doğru yaklaşık olarak aynı uzaklıkta olan yer.
Başlangıcı ile bitimi arasında eşit uzaklıkta olan süre.
Bir şeyin eşit olarak ayrılabileceği bölüm.
Ne uzun ne kısa, midi.
Ne büyük ne küçük, midi.
İyi ile kötü arasındaki durum.

Öğretimde, öğrencinin değerlendirilmesinde geçer not ile iyi arasındaki derece.
Defterde, bir araya getirilmiş belli sayıda yaprakların oluşturduğu bölümlerden her biri.
Sorunların çözümünde aşırılıklardan kaçınan, ölçülü bir yöntem izleyen.
Her iki yanında kendi türünden aynı nitelikte nesneler, durumlar bulunan.
İki karşıt nitelik veya durum arasında bulunan, tutarlı, ılımlı, vasat.
Bir olayın, içinde gerçekleştiği yer.
Orantı.

Orta sözcüğünün diğer anlamları;
Futbolda oyunculardan birinin, topu, kale ağzında duran arkadaşlarına havadan yollamak için yaptığı vuruş.
Yeniçeri Ocağında tabur.
Davar etinin butla bel arasındaki parçası, boşböğür.
Yapılarda dama uzatılan uzun ağaç. 
Ara. 
Meydan, görünür yer. 
İki eşit paya ayrılan nokta. 

Görünçlüğün ortasında yer alan bölüm.
Yağlı güreşte bir klasman.
Yağlı güreşlerde ve karakucakta deste ile başaltı boyları arasındaki boy. 
Orta oyunu'nun oynandığı alan. 
Yeniçeri örgütünde bugünkü bölük dengi birliklere verilen ad.
Dokuma tezgahlarında çalışan kadınlara gönderilen kuru yemiş ve tatlılar.


Popüler Yayınlar

İzleyiciler

BULMACA ANSİKLOPEDİSİ