Eski Türklerde “şaman, baksı, kam, ozan” gibi adlar da verilen büyücü-şairler için kullanılan bir başka sözcük...

Oyun,
Eski Türkler' de şaman, baksı, kam, ozan gibi adlar verilen büyücü-şairler için kullanılan bir başka sözcük.

Oyun sözcüğünün diğer anlamları:
Yetenek ve zeka geliştirici, belli kuralları olan, iyi vakit geçirmeye yarayan eğlence.
Bedence ve kafaca yetenekleri geliştirmek amacıyla yapılan, çevikliğe dayanan her türlü yarışma.
Bir menfaat olmadan hoşça vakit geçirmek için yapılan, çeşidine göre belli kurallara bağlanmış, maharete dayalı eğlence.
Tiyatro veya sinemada sanatçının rolünü yorumlama biçimi.
Seslendirilmek veya sahnede oynanmak için hazırlanmış eser, temsil, piyes.
Müzik eşliğinde yapılan hareketlerin bütünü.

Güreşte rakibini yenmek için yapılan türlü biçimlerde şaşırtıcı hareket.
Teniste, tavlada taraflardan birinin belirli sayı kazanmasıyla elde edilen sonuç.
Vakit geçirmeye yarayan, belli kuralları olan eğlence.
Hasmını yenmek için yapılan türlü biçimlerde şaşırtıcı hareket.
Hareketten veya kullanılıştan gelen çeşitlilik, aldatıcı görünüş
Şaşkınlık uyandırıcı hüner.
Kumar, oyun.
Hile, düzen, desise, entrika.
Baziçe; Farsça oyun, (ﺑﺎﺯﻳﭽﻪ).
Deydenun: oyun.
Öğün, kez (yemek için).
Anadoluda öğün( öyün), övün, vakit, zaman olarak da kullanılır.

Popüler Yayınlar

İzleyiciler

BULMACA ANSİKLOPEDİSİ