Dönü,
Tevbe,
Tövbe,
Dönü,
Tevbe, Tövbe,
Taib, Arapça [ تائب ] tövbekar, tövbe eden.
Tevbe, Arapça, [ توبه ] tövbe.
Arapça’da tevbe, tevb, metab kelimelerinden türetilmiştir. Geri dönmek, rücu etmek, dönüş yapmak anlamındadır. Tövbe dönüş demektir.
İşlediği bir günah veya suçtan pişman olarak bir daha yapmamaya karar verme.
Arapça, tevbe, (ﺗﻮﺑﻪ) İşlediği bir hatadan, suç veya günahtan pişmanlık duyup bir daha yapmamaya karar verme. Bu kararı ifade eden söz.
Şiken, Farsça. şiken, kıran, şikest ise kırılmış anlamındadır.
Tövbesini bozan.
Başkalarının tövbesini bozmalarına sebep olan, tövbe bozduran.
Yaptığı fenalığa pişman olmak.
Allah'dan afv dilemek. Bir daha işlememeye azmetmek.
Estağfirullah deyip, pişmanlık duymak.
Tövbe tövbe; Estağfurullah.
Tevbe,
Tövbe,
Dönü,
Tevbe, Tövbe,
Taib, Arapça [ تائب ] tövbekar, tövbe eden.
Tevbe, Arapça, [ توبه ] tövbe.
Arapça’da tevbe, tevb, metab kelimelerinden türetilmiştir. Geri dönmek, rücu etmek, dönüş yapmak anlamındadır. Tövbe dönüş demektir.
İşlediği bir günah veya suçtan pişman olarak bir daha yapmamaya karar verme.
Arapça, tevbe, (ﺗﻮﺑﻪ) İşlediği bir hatadan, suç veya günahtan pişmanlık duyup bir daha yapmamaya karar verme. Bu kararı ifade eden söz.
Şiken, Farsça. şiken, kıran, şikest ise kırılmış anlamındadır.
Tövbesini bozan.
Başkalarının tövbesini bozmalarına sebep olan, tövbe bozduran.
Yaptığı fenalığa pişman olmak.
Allah'dan afv dilemek. Bir daha işlememeye azmetmek.
Estağfirullah deyip, pişmanlık duymak.
Tövbe tövbe; Estağfurullah.