Keçelik,
Hamamlarda soyunma yerleri.
Arapça, Hamam, حمّام,
Hamam, Hammam,
Özel bir düzenle ısıtılan sıcak ve soğuk suyu bulunan, yıkanma amacıyla kullanılan yapı.
Hamamlar, uzun müddet kalmamak şartıyla, sıcak su ve sabunla yapılacak vücut temizliği için iyi bir yıkanma ve temizlenme yerleridir.
Hamamda terleyen vücudun, bir bez veya süngerle ovularak yıkanması, vücutta kan dolaşımını kolaylaştırarak insana rahatlık verir.
Antik Romalılar'a kadar uzanır. Vezüv yanardağının patlamasından sonra küller altında kalan Pompeii şehrinde yapılan kazılar, Romalılar'ın kullandıkları hamamları ortaya çıkarmıştır. Roma'daki hamamların yalnız temizlik için değil, zevk ve eğlence için kullanılmış.
Natır; Hamamda çalışan ve müşterileri yıkayan kadınlara denir.
Tellak; Hamamda çalışan ve müşterileri yıkayan erkek kişilere denilir.
Türk hamamları ve özellikleri;
Türkler İstanbul'un fethinden sonra burada ve Osmanlı Devletinin dört bir yanında binlerce hamam yaptılar. Bazen hamamlarda içki alemlari de yapılırdı. On yedinci yüzyılda, sadece İstanbul'da 168 büyük çarşı hamamı vardı.
Türk hamamları başlıca üç kısma ayrılır:
Soyunma yerleri
Yıkanma yerleri:
Soğukluk,
Hamam (Sıcaklık);
Isıtma yeri (Külhan)
Soyunma yerleri, Keçelik.
Geniş bir sofa ve çevresinde bölmeli sekiler bulunur. Yıkanan kimseler, bu sekilerde uzanıp dinlenirler.
Yıkanma yerleri
Soğukluktan geçilerek girilen hamam kısmına denir. Burası da bazı bölümlere ayrılır: Kurna başı denilen herkesin teker teker yıkandığı yer, halvet adı verilen kapalı ve yalnız başına yıkanma hücreleri. Bir de üzerine uzanıp ter dökülen göbek taşı bulunur. Burası, hamamın mermer kaplı zemininden daha yüksek yapılmış ve çeşitli geometrik şekillerde olabilen yerdir.
Isıtma yeri - külhan
Hamamın altında olup burada ateş yanar. Ateşten yükselen alev ve duman, mermer zeminin altındaki özel yollardan, duvar içlerinden geçer, tüteklik adı verilen bacadan çıkar.
Külhandaki ocağın üzerinde sıcak su kazanı, onun da üzerinde soğuk su deposu bulunur. Ocağın dip kısmındaki birkaç kanal, hamamın yıkanma yerinin ortasındaki göbek taşının altına kadar uzanır. Ocakta yanan odunların tesirli alev ve dumanları, bu kanallardan göbek taşının altına gider. Bu taşın altındaki karanlık yer çok ısındığından buraya cehennem denir.
Çarşı hamamları, haftanın belli günlerinde kadınlara, başka günlerde erkeklere açıktır. Çifte hamam olanlar ise birbirine bitişik iki hamam olup, biri kadınlara, diğeri erkeklere ayrılmıştır. Bu hamamlar her gün açıktır.
İstanbul'un ünlü ve Dünyaca tanınmış hamamları, Bayezit, Çemberlitaş, Hoca Paşa, Fındıklı hamamları, Fatih'te Mehmed ağa hamamı'dır. Zamanla tahribata dayanamayıp yıkılmış hamamlar da vardır. Padişah ve çevresindeki zenginlerin meşhur konak hamamlarından hiçbiri bugün kalmamış. Birde Saray hamamları Topkapı ve Dolmabahçe vardır.
Bursa'nın doğal, sıcak ve kükürtlü sularıyla meşhur kaplıca hamamları vardır. Gönen kaplıca hamamları çok meşhurdur.
Sauna; Fin hamamına ise sauna denir. Duman saunasına da Enonkoski denir. Fin hamamları (saunalar), Türk hamamından oldukça farklı bir geleneğin ürünüdür. Geleneksel Fin hamamında mayo, havlu veya peştemal pek giyilmez, çıplaklık bu toplumda tabu değildir. Aileler saunaya hep birlikte giderler. Bu eski bir gelenektir, pek çok ailenin özel saunası vardır. Kamuya açık saunalarda erkek ve kadın bölümleri ayrıdır. Saunalar cinsellikle ilgili görülmez. Fin halkı için sauna, kiliseden sonra en kutsal kabul edilen mekandır. XX. yüzyılın başlarına kadar pek çok Fin kadını çocuklarını sıcak ve temiz bir ortam sayılan saunada doğurmuştur.
Saunada loş bir ışık vardır, konuşulmaz, sessizce ve rahatça oturulur. Sıcaklık genellikle 80-110 °C' dir. Vihta, üzerinde yaprak bulunan huş ağacı dallarını birbirine bağlanmış halidir. Vihta ile ciltlerine hafifçe vurularak kan dolaşımını hızlandırır. Huş ağacı kokusunun da ferahlatıcı etkisi için kullanılır.
Hamamlarda soyunma yerleri.
Arapça, Hamam, حمّام,
Hamam, Hammam,
Özel bir düzenle ısıtılan sıcak ve soğuk suyu bulunan, yıkanma amacıyla kullanılan yapı.
Hamamlar, uzun müddet kalmamak şartıyla, sıcak su ve sabunla yapılacak vücut temizliği için iyi bir yıkanma ve temizlenme yerleridir.
Hamamda terleyen vücudun, bir bez veya süngerle ovularak yıkanması, vücutta kan dolaşımını kolaylaştırarak insana rahatlık verir.
Antik Romalılar'a kadar uzanır. Vezüv yanardağının patlamasından sonra küller altında kalan Pompeii şehrinde yapılan kazılar, Romalılar'ın kullandıkları hamamları ortaya çıkarmıştır. Roma'daki hamamların yalnız temizlik için değil, zevk ve eğlence için kullanılmış.
Natır; Hamamda çalışan ve müşterileri yıkayan kadınlara denir.
Tellak; Hamamda çalışan ve müşterileri yıkayan erkek kişilere denilir.
Türk hamamları ve özellikleri;
Türkler İstanbul'un fethinden sonra burada ve Osmanlı Devletinin dört bir yanında binlerce hamam yaptılar. Bazen hamamlarda içki alemlari de yapılırdı. On yedinci yüzyılda, sadece İstanbul'da 168 büyük çarşı hamamı vardı.
Türk hamamları başlıca üç kısma ayrılır:
Soyunma yerleri
Yıkanma yerleri:
Soğukluk,
Hamam (Sıcaklık);
Isıtma yeri (Külhan)
Soyunma yerleri, Keçelik.
Geniş bir sofa ve çevresinde bölmeli sekiler bulunur. Yıkanan kimseler, bu sekilerde uzanıp dinlenirler.
Yıkanma yerleri
Soğukluktan geçilerek girilen hamam kısmına denir. Burası da bazı bölümlere ayrılır: Kurna başı denilen herkesin teker teker yıkandığı yer, halvet adı verilen kapalı ve yalnız başına yıkanma hücreleri. Bir de üzerine uzanıp ter dökülen göbek taşı bulunur. Burası, hamamın mermer kaplı zemininden daha yüksek yapılmış ve çeşitli geometrik şekillerde olabilen yerdir.
Isıtma yeri - külhan
Hamamın altında olup burada ateş yanar. Ateşten yükselen alev ve duman, mermer zeminin altındaki özel yollardan, duvar içlerinden geçer, tüteklik adı verilen bacadan çıkar.
Külhandaki ocağın üzerinde sıcak su kazanı, onun da üzerinde soğuk su deposu bulunur. Ocağın dip kısmındaki birkaç kanal, hamamın yıkanma yerinin ortasındaki göbek taşının altına kadar uzanır. Ocakta yanan odunların tesirli alev ve dumanları, bu kanallardan göbek taşının altına gider. Bu taşın altındaki karanlık yer çok ısındığından buraya cehennem denir.
Çarşı hamamları, haftanın belli günlerinde kadınlara, başka günlerde erkeklere açıktır. Çifte hamam olanlar ise birbirine bitişik iki hamam olup, biri kadınlara, diğeri erkeklere ayrılmıştır. Bu hamamlar her gün açıktır.
İstanbul'un ünlü ve Dünyaca tanınmış hamamları, Bayezit, Çemberlitaş, Hoca Paşa, Fındıklı hamamları, Fatih'te Mehmed ağa hamamı'dır. Zamanla tahribata dayanamayıp yıkılmış hamamlar da vardır. Padişah ve çevresindeki zenginlerin meşhur konak hamamlarından hiçbiri bugün kalmamış. Birde Saray hamamları Topkapı ve Dolmabahçe vardır.
Bursa'nın doğal, sıcak ve kükürtlü sularıyla meşhur kaplıca hamamları vardır. Gönen kaplıca hamamları çok meşhurdur.
Sauna; Fin hamamına ise sauna denir. Duman saunasına da Enonkoski denir. Fin hamamları (saunalar), Türk hamamından oldukça farklı bir geleneğin ürünüdür. Geleneksel Fin hamamında mayo, havlu veya peştemal pek giyilmez, çıplaklık bu toplumda tabu değildir. Aileler saunaya hep birlikte giderler. Bu eski bir gelenektir, pek çok ailenin özel saunası vardır. Kamuya açık saunalarda erkek ve kadın bölümleri ayrıdır. Saunalar cinsellikle ilgili görülmez. Fin halkı için sauna, kiliseden sonra en kutsal kabul edilen mekandır. XX. yüzyılın başlarına kadar pek çok Fin kadını çocuklarını sıcak ve temiz bir ortam sayılan saunada doğurmuştur.
Saunada loş bir ışık vardır, konuşulmaz, sessizce ve rahatça oturulur. Sıcaklık genellikle 80-110 °C' dir. Vihta, üzerinde yaprak bulunan huş ağacı dallarını birbirine bağlanmış halidir. Vihta ile ciltlerine hafifçe vurularak kan dolaşımını hızlandırır. Huş ağacı kokusunun da ferahlatıcı etkisi için kullanılır.