Tokat' ın Reşadiye ilçesinde bir göl ...

Zinav ,
Kaz gölü,
Göllü Köy Gölü,
Kurt gölü,
Zinav Gölü, Reşadiye ilçesinin kuzeyindedir. İlçeye 13 km uzaklıkta olan Yolüstü (Meğedün) Kasabası'na 3 Km uzaklıktadır. Genellikle palamut ağaçlarının yer aldığı meşe ormanları harika bir doğal güzellik katmaktadır.

Yolüstü Kasabası'ndan kuzeye doğru asfalt yoldan Bereketli Kasabası' na gidilirken sol koldan ayrılan göl yolu 2 km kadar stabilize yoldur. Gölün suları tatlıdır. Göl bir dere ve küçük sularla beslenir. Ortalama 1.5 Km2 alana sahiptir. Gideğeninden (Gölyalağından) boşalan sular Kelkit Çayına ulaşır. Kenarlarında bataklık yerler yoktur. Ortalama derinlik 10- 15 M. civarındadır. Etrafı korunmaya alınmış orman alanıdır. Gölde kızılkanat denilen çok lezzetli bir tatlısu balık türü yaşamaktadır.

Efsane;
Yolüstü Kasabası'nda (Meğedün köyünde), Zınav isimli iyi yürekli bir adam yaşarmış. Şimdiki Zınav gölünün üst tarafındaki bahçelerin olduğu yerde güzel bir bağı varmiş. O zamanlarda bütün o köylülerin hemen hepsi de geçimlerini bağcılıkla sağlarlarmış. Yıllardır çalışmanın sonucu üzüm bağının geliri ile zengin olmuş. Fakat zengin oluşu onu pek etkilememiş. Yoksulları doyurur, muhtaçlara yardım edermiş elinden geldiğince. Aradan yıllar geçmiş, ihtiyarlamış adam. Artık yerini yetişkin oğluna bırakma zamanının geldiğine karar vermiş ve oğlunu çağırmış. 
Oğluna şöyle demiş:
Bak oğul, şimdiye kadar bunca sene çalıştım. Bir çalılığı en güzel,en verimli bağ haline getirdim, şimdiye kadar da kendime kötü dedirtmedim. Sende böyle ol, para gözünü karartıp, başını döndürmesin. Elinden geldiğince iyilik yap demiş ve bağı oğluna vermiş.

Fakat oğul nedense baba gibi iyiliksever biri olamamış. Aradan bir süre geçmiş, mahsül bol, dallar üzümleri tartamaz hale gelmiş. Bu durum babanın hoşuna gitmiş. Bir salkım üzüm almış ve yemeye baslamış. Bu sırada aşağıdan doğru gelen oğlu babasına bağırmaya başlamış.
Bre moruk bu bağ benim. Sen benden izin almadan nasıl salkım koparırsın? demiş. Baba önce oğlu şaka yapıyor sanmış. Fakat aynı şey tekrar edilince elindeki salkımı atmış ve Bağın da, sen de sele gidersin inşaallah diyerek beddua etmiş. Bir süre sonra yağmur başlamış. Hiç durmadan günlerce yağmur yağmış. Bu sırada oğul bağına bakmaya gelmiş. Selin önünü tıkayan odunlar ve taşlar yıkılmış. Uzaktan kocasını izleyen hanımı kocasına bağırmış. Sel geliyor, sel geliyor demiş. Adam hiç bir şey anlayamamış. Etrafına şaşkın şaşkın bakınırken yukarıdan gelen sel, bağıyla beraber alıp götürmüş ve aşağıdaki çukura dolan seller kocaman bir göl oluşturmuş. İşte o göle bu adamdan dolayı Zinav gölü denmiş. Rivayete göre o zamana kadar bağcılıkla geçinen köyde bir daha bağcılık yapılmamış.

Popüler Yayınlar

İzleyiciler

BULMACA ANSİKLOPEDİSİ