Gına gelmek.
Usanmak, bıkmak.
Arapça: gina.
Bıkma, usanma.
Bıkkınlık.
Gına sözcüğünün başka anlamları:
Bulgurun ince kısmı
Kına.
Bolluk, zenginlik
Şarkı söylemek.
Teganni etmek
Bıkma, usanç
Tok gözlülük
Zenginlik.
Yeterlik
Mülaki olmak.
Bıkkınlık, bezginlik, usanç.
Bir kimseye dostluğunda devamlı olmak.
Zenginlik, bollukç
Zenginlik, yeterlik, tok gözlülük.
Bulgurun ince kısmı
Kına.
Bolluk, zenginlik
Şarkı söylemek.
Teganni etmek
Bıkma, usanç
Tok gözlülük
Zenginlik.
Yeterlik
Mülaki olmak.
Bıkkınlık, bezginlik, usanç.
Bir kimseye dostluğunda devamlı olmak.
Zenginlik, bollukç
Zenginlik, yeterlik, tok gözlülük.