Kapitalizmin ilk sanayi girişimi dönemine özgü imalathanelere verilen ad...


Manüfaktür,
Manifaktür,

Latince de manus, el; factura yapmak manasında olduğundan, ilgili sözcük elle yapmak anlamına gelir.  İlk ve en yaygın örneği yünlü dokumada çıktığı için bu önerme çok da doğruluk arz etmez. 

Çünkü Anadolu da, İtalyan tacirlerinin de etkisiyle, dokuma satan mağazalara hala manifaturacı denmektedir.

16-18. yüzyıl manüfaktür işçisi, hemen her yerde, hâlâ bir üretim aletine, tezgaha, aile çıkrığına, ve boş zamanlarında işledigi küçük bir miktar toprağa sahipti. Proleter bunlardan hiç birisine sahip değildir. Manüfaktür işçisi, hemen her zaman, kırsal kesimde ve kendi toprakbeyi ve işvereni ile azçok ataerkil ilişkiler içerisinde yaşar; proleter ise, çoğunlukla büyük kentlerde yaşar ve işvereni ile yalnızca para ilişkisi içerisindedir.

Bir sanayi metasının üretim aşamasında ihtiyaç duyulan tüm mühendislerin, zanaatçıların ortak bir çatı altında toplanıp bir araya gelmesiyle oluşturulmuş elbirliğidir. Örneğin; bir koltuk takımının üretim aşamasında keresteciye, oymacıya, tekstilciye, boyacıya ihtiyaç duyulmaktadır. Bu ihtiyaç duyulan ve kendi alanında uzmanlaşmış zanaatçıların tek bir tesis ve kapitalistin denetimi altında bir araya getirilmesidir. İşte böylece manüfaktür kapitalist üretim sistemini doğururken, loncaların da sonunu hazırlamıştır.

Popüler Yayınlar

İzleyiciler

BULMACA ANSİKLOPEDİSİ