Bir tür kerpiç duvar örgü düzeni...

Analıkuzulu,
Genellikle küçük, tek katlı ve geçici yapılarda uygulanırlar. Bu gereçlerle inşa edilecek yapıların subasman kotuna kadar mutlaka taş malzemeyle yapılmaları gerekir. 
Pişirmeden yapılan kerpiç her ne kadar dayanıklı bir inşaat malzemesiyse de, yağmur ve don gibi hava koşullarına korunmaksızın maruz kalırsa, zamanla aşınır.

Kerpiç; balçık, kil gibi doğal gereçlerin saman, kıyılmış bitki sapları ya da kökleriyle ve plastik kıvamda suyla karıştırılıp yoğurulması sonucu elde edilir. Daha sonra ahşap kalıplarda kalıplanan kerpiç açık havada kurutulmaya bırakılır.


Kerpiç genelde iki boyutta imal edilir;
Kuzu Kerpiç; 10 x 13 x 28 cm. boyutunda prizmatik
Ana Kerpiç; 10 x 28 x 28 cm. boyutunda olur.
Kerpiç yapı elemanlarıyla örülen duvarların kalınlıkları, 13 ya da 28 cm. kadar olur. Duvar örgüsünde kullanılan harç da yine aynı karışımdan oluşur; yatay derzler 2.0 – 2.5 cm. düşey derzler de 2.0 cm.yi geçmemelidir. 
Kerpiç yapılar yalnızca sıcak ve az yağmurlu iklim bölgelerinin yapıları değildir.

Bugün Almanya' da bile birkaç katlı kerpiç yapılar kısmen asırlardır ayakta durmaktadır. Sıva yapılması şarttır. Bu örtü yağmur suyunun duvarın içine işlemesini önlediği gibi dona karşı da yapı dokusunu korur. Sıvayı dayanıklı kılmak için birçok deneme ve yöntem biliniyor. Kireç katılması, öküz kanı karışımı, gübre şerbeti, inek pisliği, kemik tutkalı katmak gibi. Sıva çamuru kullanılmadan önce en az on gün kadar karıştırıldığı çukurlarda bırakılmıştır. Mayalama adı verilen bu işlem, kil minerallerinin birbirleriyle daha iyi kaynaşmasını ve böylece sıvanın hava etkilerine karşı daha fazla dayanıklı olmasını sağlar.

Sıva, kerpiç duvar ıslatıldıktan sonra elle duvara sürüldü; sıvacı malasıyla sürüldüğünde, sıvanın duvara yeterince tutturulamadığı izlendi. Sıva tabakası oldukça incedir ve özenle sürülmelidir. Kuruduktan sonra oluşan çatlakların çoğu, ikinci bir sıva tabakasının sürülmesiyle kapanır. Bundan sonra ortaya çıkan ince çatlakların çoğu, sıva malzemesinin inceltilmesinden oluşmuş bir bulamacın geniş bir fırçayla sürülmesiyle kapanır. Bu şekilde oluşturulan sıva, dümdüz bir satıh oluşturmayıp, duvar örgüsünün anlaşılmasını sağlayacak kadar incedir. Aynı zamanda sıva duvardan kopup dökülecek bağımsız kalın bir tabaka olmadığından duvar ile sıva arasında iyi bir bağlantı oluşmaktadır. Şimdiye kadar yapılan gözlemlerde sıvanın en çok yağmur damlalarından etkilediği ve özellikle korkuluk duvarı üstü, mazgal dişlerinin üstü gibi yatay yüzeylerde bu şekilde zamanla sıvada incelme oluştuğu saptanmıştır.

Popüler Yayınlar

İzleyiciler

BULMACA ANSİKLOPEDİSİ