Tabanı tahtadan yapılmış deri ayakkabı....

Galoş,
Kaloş,
Fransızca galoche.
Tabanı tahtadan yapılmış deri ayakkabı.
Müzelerde, özellikle sağlık kurumlarında özel bölümlere girerken ayakkabı üzerine geçirilen ince ve şeffaf korumalık.

Eski Türkler ayakkabıya başmak, edik, çarık, çedik, sokman, oltan(ortan), Kaloş(Galoş) derlerdi.

Ayakkabının Tarihçesi;
Eskiçağlarda çoğu insan, tabanı deriden ya da tahtadan sandallar giyerdi. Bu tür sandallara Eski Mısırlıların mezarlarında rastlanmıştır. Eski Yunanlıların avlanırken uzun çizme giydikleri görülmüştür. Bunun yanında banyoya bile ayakkabı ile girdikleri bilinmektedir. Girit'teki Minos uygarlığı ve Roma dönemlerinde bu tür ayakkabı ve çizmeler kullanılmıştır.

Ortaçağda, ayağı sarması için yumuşak deri ya da kumaştan yapılan ayakkabıların burunları sivriydi. Yolculuk sırasında ise potinler ya da baldırlara kadar çıkan çizmeler giyilirdi. 14. yüzyıl sonlarına doğru öylesine uzun burunlu ayakkabılar üretildi ki, bunlarla yürüyebilmek için ayakkabının burnunu bir zincirle diz kemerine bağlamak gerekiyordu.

Daha sonraki tarihlerde ayakkabılara yüksek mantar topuklar eklendi. Ayakkabıyı korumak amacıyla giyilen mantar topuklu şosonlar 1575 yılında moda oldu. Ama kötü havalarda ya da çok yağışlı bölgelerde tahta tabanlı ayakkabılar da giyiliyordu. Bu tür tahta ayakkabıları (sabo), Hollandalı çiftçiler günümüzde de giyerler.

17. yüzyılın başlarında ayakkabıların yerini alan yüksek topuklu uzun çizmeler, evde bile giyiliyordu. Sonraları, dantelli çorapların görünmesi için çizmelerin üst kenarları dışa doğru kıvrıldı. 1660'tan sonra siyah, üzeri bağcıklı ya da tokalı, kalkık kare burunlu ayakkabılar çizmenin yerini aldı. Kadın ayakkabıları erkek ayakkabılarının modasını izledi. 17. yüzyıldan başlayarak, sivri burun ve yüksek topuklarıyla özgün bir biçim aldı.

1720 yılına kadar kare burunlu ayakkabılar yaygındı. Bu tarihten sonra bunların yerini yuvarlak burunlu ayakkabılar aldı. 1770'lerde üstte geniş kıvrımları bulunmayan uzun çizmeler moda oldu. 18. yüzyılda kadın ayakkabıları zaten ya da brokardan yapılıyor ve toka, kurdele ya da fiyonklarla süsleniyordu. Yüksek topuklu ayakkabılar 1790'da tümüyle ortadan kalktı. Sokaklar ve yollar öylesine kötü ve çamurluydu ki, insanlar evden dışarıya çıkarken şosonlarını giymek zorunda kalıyorlardı.

Popüler Yayınlar

İzleyiciler

BULMACA ANSİKLOPEDİSİ