İsaf,
Arapça, isaf, (ﺍﺳﻌﺎﻒ).
Arapça birinin ihtiyacını gidermek anlamındaki saf sözcüğünden türetilmiştir.
Arapça, isaf, (ﺍﺳﻌﺎﻒ).
Arapça birinin ihtiyacını gidermek anlamındaki saf sözcüğünden türetilmiştir.
Birisinin arzusunu, istediğini kabul etmek ve yerine getirmek.
Birinin isteğini kabul edip yerine getirme, yapma.
Birinin isteğini kabul edip yerine getirme, yapma.
Bir dileği, isteği yerine getirme.
Bir dileği yerine getirme.
Yerine getirme.
Bir dileği yerine getirme.
Yerine getirme.
Eseflendirmek.
Esef vermek.
Hışım ve gadab etmek.
Öfkelenmek.
Yardıma koşma.
İsaf:
Esef vermek.
Hışım ve gadab etmek.
Öfkelenmek.
Yardıma koşma.
İsaf:
Mekke' deki putlardan birinin adı.
Asr-ı saadetten evvelki cahiliyet devrinde Mekke putlarından birinin adı.