Siyasal ve toplumsal sistemin din ve devlet ayrılığı ilkesine dayanması...

Laisizm,   
Fr. laicisme,   
Laiklik,    
En genel anlamıyla, siyasal ve toplumsal sistemin din ve devlet ayrılığı ilkesine dayanması olarak tanımlanır.
Laiklik, devlet yönetiminde bütün yasaların, kuralların ve yöntemlerin, bilimsel ve teknik bulgularla çağdaş uygarlığın sağladığı verilere ve dünya gereksinmelerine göre yapılması ve uygulanması ilkesidir.     

Laik, (Fr. laique);   
Din işlerini devlet işlerine karıştırmayan, devlet işlerini dinden ayrı tutan demektir. 
Esasen, laik kelimesi Yunanca laos  ve laikos kelimelerinden gelir. Latincesi laicus'tur. 
Laos, halk, kalabalık, kitle demektir. 
Laikos: halka ait, ruhban olmayan demektir. Laicus: dinsel olmayan, demektir. Bu anlamda Türkçeye Fransızca laik kelimesi olarak girmiştir.    

Saltanatın ve Halifeliğin, Türk Anayasası hükmü altında kaldırılmasından sonra, pek çok reformlar, modern din ve devlet ayrımına uyumu sağlamak için Türkiye Cumhuriyeti' nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk tarafından uygulanmıştır.   

Saltanatın Lağvı veya Padişahlığın Kaldırılması;   
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 1 Kasım 1922 yılında kabul ettiği Osmanlı İmparatorluğu' nun münkariz olduğuna dair 308 numaralı kararname ile gerçekleşmiştir. Son Osmanlı Padişahı Sultan Vahdettin bu kararın ardından İstanbul'dan ayrılmıştır.     

Halifeliğin kaldırılması;   
Osmanlı Hanedanının elinde bulunan halifelik sıfatı 3 Mart 1924 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti tarafından kaldırılmıştır. Devletin laikleştirilmesi yolunda yapılmış bir devrimdir. Halifelik lağvedilmiş ve tüm Osmanlı hanedanı mensupları yurt dışına çıkarılmıştır.    

Tekke, zaviye ve türbelerin kapatılması;
30 Kasım 1925 tarihinde kabul edilen bir kanunla tekke, zaviye ve türbeler kapatılmıştır. Kanun, bütün tarikatlarla birlikte; şeyhlik, dervişlik, müritlik, dedelik seyitlik, çelebilik, babalık, emirlik, halifelik, falcılık, büyücülük, üfürükçülük, gaipten haber vermek ve murada kavuşturmak amacıyla muskacılık gibi, eylem, unvan ve sıfatların kullanılmasını, bunlara ait hizmetlerin yapılmasını ve bu unvanlarla ilgili elbise giyilmesini de yasaklamıştır.    

Medeni Kanun;
Osmanlı devleti kanunlarında erkeğin üstünlüğüne dayanan bir düzen vardı. Medeni kanun 17 Şubat 1926 tarihinde kabul edildi. Medeni Kanun ile hukuk alanında laiklik ilkesi geçerli kılındı. 1928 yılında çıkarılan yeni bir yasayla Anayasanının ikinci maddesinde yer alan Türk Devleti' nin dini, İslam dinidir. cümlesi de Anayasadan çıkarıldı.  
  
Devlet ve din işlerinin tam ayrımı, 5 Şubat 1937 tarihinde Anayasasının laiklik prensibini kapsamasıyla Laiklik uygulamaları tamamlanmıştır. Türkiye’de sık sık askeri müdahaleler oldu ve anayasa çok sık değiştirildi. Ancak laiklik ilkesi her zaman temel koruyucu yasa  olarak kalmıştır.

Popüler Yayınlar

İzleyiciler

BULMACA ANSİKLOPEDİSİ