Uzun kış gecelerinde dost, ahbap, komşu ve akrabaların birlikte yedikleri akşam yemeğine ve o gece yapılan eğlenceye verilen ad...

Ferfene,
Uzun kış gecelerinde dost, ahbap, komşu ve akrabaların yedikleri akşam yemeği ve o gece yapılan eğlence. topluca düzenlendiği gibi kadınlar, erkekler, kızlar ve delikanlilarca ayrı ayrı da düzenlenir. Kadınların ferfenesinde herkes payına düşen yemeği hazırlar. Akşam bu yemekler beraberce yenir. Sonra kahve içilir, fal bakılır, türküler söylenir ve karşılıklı maniler okunur. Yaşlıların masallar anlattığı da olur. Çeşitli oyunlar oynanır. Erkekler ferfeneye ayrı ayrı yemek götürmezler, o gün kimin sırası ise tüm yemekler o evde hazırlanır. Kaz yahut hindi kesilmesi adetdendir.

Yemekten sonra tavla, kağıt oyunları başlar, yüzük oyunu erkek ferfenesinin en vazgeçilmez keyfidir. Bazı geceler tel helvası çekilir. Gece nihayete ermeden salt bu geceye has olan tekerlemeli bir türkü söylenir ve ferfene sırasının kime geçtiği de bu türküyle açıklanır.

Bazı yörelerde yalnız genç kızların düzenlediği eğlenceye ferfene denir. Günü ve kimin evinde yapılacağı yahut yiyeceği getireceği küçük kağıtlara yazılıp kura ile belirlenir. Bazı yörelerde ise ferfeneye yalnız evli olmayan delikanlılar katılır. Önce aralarından bir delikanlı başı seçilir. Herkes evinden çeşitli yiyecekler getirip delikanlı başına teslim eder, o da bunları satıp parasıyla koyun yahut keçi satın alır. Ferfene günü bu hayvanın eti yenir.

Tüm bunlar anadolu insanının sıcak, keyifli ve dostluğa düşkünlüğünü gösteren eğlencelerdir. Gösterdiği farklılıklar da yörelerin farklılıklarına işaret eder. Çerkez gençleri de, kendi aralarında sohbet ettikleri, şarkı söyleyip oyun oynadıkları zehes, ferfene ve muhabbet gibi adlar verilen eğlenceler düzenlerler. Bu eğlencelerde erkek beğendiği kızı kaşen seçip tatlı sözlerle onun gönlünü kazanmaya çalışır, dans edip şarkı söyler. Eğlence bittiğinde kaşenlik de biter. Genç erkek, bu türden başka bir eğlencede kendisine başka bir kaşen seçebilir.

 

Popüler Yayınlar

İzleyiciler

BULMACA ANSİKLOPEDİSİ