Eski Türk devletlerinde "kağan" ve "hakan" dan önce hükümdar anlamında kullanılan unvan...

Yabgu,

Uluğ
Yabgu, eski Türk devletlerinde hükümdar anlamında kullanılan unvan. Ünvan daha çok Oğuz Türkleri tarafından kullanılmıştır. Oğuzlar kurdukları devlete de Oğuz Yabguluğu adını vermişlerdir.
Yabgu, aynı anlamda kullanılan kağan ve hakan'dan daha eski bir unvandır. Oğuzname'de Oğuz'un dedesi halkın ilk büyüğü, ilk atası anlamında dip yabgu adıyla anılır. Hükümdar anlamında yabgu unvanı, Büyük Hun İmparatorluğu'nda görülür.

Teoman (Tuman) yabgu olarak anılıyordu. Hazar hükümdarları da Göktürklerin hakimiyetine girmeden önce yabgu unvanını taşırlardı. Göktürkler, kağan unvanı kullanıldı. Bu çağlarda Bizans, Ermeni ve Gürcü kaynaklarında,  yabgu unvanı zibel, cebu, cibu, şekillerinde geçer. Bazı islam kaynaklarında bu unvana cibbuye, cıbguye denildi. Selçuklular, devlet kurduktan sonra hakan yerine, sultan unvanını aldılar. Yabgu unvanı da melik karşılığı olarak uluğ, yabgu şeklinde kaldı.

Eski Türkler yabgu dedikleri Türk hükümdarlarına büyük saygı gösterirlerdi. İnsanlarda olmayan birtakım gizli kuvvetlerin yabgunun kişiliğinde toplandığına inanılırdı. Onların tanrı tarafından insanları yönetmekle görevlendirildiğine ve yabgularda tanrılık niteliklerinin bulunduğuna inanılırdı. Bu kutsallık, kan ilişkileri dolayısıyla bütün hanedana geçerdi.

Hanedanın erkek üyesine şehzade prens anlamında tigin denirdi. Türk devletleri hanedanın ortak malı sayılırdı. Devlet merkezinde yabgu bulunurdu. Devleti yönetmek için tiginler ülkenin doğusuna ve batısına genel vali olarak gönderilirdi. Merkezi uluğ yabguya bağlı olan doğudaki genel valiye sağın yabgusu denirdi. Batıdaki genel vali de solun yabgusu olarak anılırdı. Doğudaki yabgu batıdakine göre daha yetkili sayılırdı.

Devlet merkezlerinde ülkenin yönetiminde temel olan kurultay bulunurdu. Merkezdeki yabgunun başkanlığında toplanan kurultaya sağın ve solun yabguları, uluğ yabgunun karısı hatun vb. devlet ilerigelenleri katılırdı.

Popüler Yayınlar

İzleyiciler

BULMACA ANSİKLOPEDİSİ