Eski dilde dağ...

Kuh,
(Koh)  
Tur, 
Cebel,
Dağ, 
Dağ; Yer kabuğunun çıkıntılı, yüksek, eğimli yamaçlarıyla çevresine hakim ve oldukça geniş bir alana yayılan bölümü.

İngilizce: mountain, 
Fransızca: montagne, 
Almanca: Gebirge
Farsça dağ, 

Dağ kelimesinin diğer anlamları;
Kızgın bir demirle vurulan damga, nişan.
İyileştirmek için vücudun hastalıklı bölümüne kızgın bir araçla yapılan yanık.
Büyük üzüntü, acı.
Tağ (dağ)
Farsça dağ, yanık
Orman.
Oyunda kale
Yanık yarası
Yanık, yara.
Dert.
Dokuma tezgahının en üst kısmı.

Popüler Yayınlar

İzleyiciler

BULMACA ANSİKLOPEDİSİ