Eski dilde Burun...

Enf,
İngilizce: Nose, 
Fransızca: Nez, 
Almanca: Nase
Arapça, enf, (ﺍﻧﻒ)
Eski dilde Burun.
Burun,
Koku ve teneffüse mahsus aza.
Alınla üst dudak arasında bulunan, çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı.
Bazı şeylerin ön ve sivri bölümü.
Koku almaya yarayan, kıkırdak ve kemikten yapılmış organ, nazus.

Arapça, Enfi (ﺍﻧﻔﻰ) 
Buruna ait, burunla ilgili.

Burun kelimesinin diğer anlamları;
Karanın, özellikle yüksek ve dağlık kıyılarda, türlü biçimlerde denize uzanmış bölümü.
Pekmez yapmak için kaynatılan şıranın ilk suyu (Afyon ve Çorum yöreleri)
Duttan, kaynatılarak elde edilen ilk şıra.
Samandan ayrılmış buğday yığını, gözer denilen büyük harman kalburu ile elendikten sonra elde edilen temizlenmiş tahıl.
Yün taranırken tarak dişinden ilk alınan yün.
Çakı ve benzerleri (Trabzon yöresi)
Bir nesnenin veya arazinin köşesi.
Gurur, kibir.
Mecaz anlamda, Kibir, büyüklenme.
Bir şeyin ucu veya evveli veya en şiddetlisi.
Bir şeyin sivri yeri.
Bir şeyin en şerefli olan yeri.

Popüler Yayınlar

İzleyiciler

BULMACA ANSİKLOPEDİSİ