Muskovit, moskof camı, evren pulu ...

Mika,
Eng. İsinglass, Mica.
Alm. Glimmer,
Fr. Mica,
Rusça, слюда,
Evren pulu,
Muscovite,
Muskovit,
Moskof camı, 
Rus camı,
Ak mika,

Püskürük ve başkalaşmış kayalar içinde bulunan, alüminyum silikat ile potasyumdan oluşmuş, yapraklar durumunda ayrılabilen, ateşe dayanıklı parlak bir mineral.


Bu mineralden yapılmış olan.
Doğada, ince, saydam katmanlar olarak bulunan silis minerallerinin genel adı.

Osmanlı İmparatorluğu'nda alınan bir vergi çeşidi ...

Cizye,
Arapça: cizye.
Gayrimüslim vergisi.
Müslüman olmayan erkek vatandaşlardan alınan vergiye Cizye denir. 
Cizye, askere gitmeyen azınlıklardan alınan vergidir. 

Müslümanların fethettikleri yerlerde, müslüman olmayanlardan alınan ve devlet teminatı altında bulunmanın karşılığı olan vergi.

Vergi, Haraç;
Osmanlı Devleti'nde alınan Şeri ve Örfi Vergiler adında iki tip vergi vardı.
Osmanlı İmparatorluğu'nda alınan vergiler;
  • Ağıl, Ağnam (sipahinin arazisine yaptığı ağıl için, ağnam ise koyun ve keçi üzerinden alınan vergilerdir.)
  • Arus, Aşar, 
  • Avarız, İlk önce savaş daha sonra sel, yangın gibi devletin paraya ihtiyaç duyduğu durumlarda sıkça toplandı.
  • Bac, Bedl-i, Bennak, 
  • Cizye  
  • Cürm-ü cinayet  
  • Çift resmi  
  • Damga, Deştbani,
  • Foştina,
  • Gümrük resmi 
  • Haraç  
  • İhtisab  
  • İspenç  
  • İştira ,
  • İltizam, 
  • İhtisab 
  • Maktu  
  • Mururiye resmi  
  • Müskirat resmi  
  • Nüzul  
  • Otlak resmi  
  • Öşür (Aşar) vergisi; Osmanlı döneminde köylülerden, ürettikleri tarım ürünleri için %10 oranında alınan vergi.
  • Rav akçesi  
  • Resm-i bostan  
  • Resm-i dönüm  
  • Ağnam resmi  
  • Resm-i hınzır  
  • Resm-i mücerred  
  • Resm-i sicill  
  • Rusum-e-eflak  
  • Selamet isni  
  • Tapu resmi  
  • Tekalif-i örfiye  
  • Temettü Vergisi  
  • Tuz resmi  
  • Zakat

Kıta sahanlığı ...

Şelf,
Kıta sahanlığı,
İng. shelf, Continental shelf, 
Frn. Plateau continental,
Arapça, المشهد القاري
Cografi bir terim olup, uluslararası politika ve hukuk anlamında daha çok konuşulur. Ülke karasuları, balıkçılık, petrol ve turizm gibi ekonomik konuları yakından ilgilendirmektedir.
Karaları çevreleyen ve karalardan sayılan, 200 metre derinliğe kadar olan sığ deniz dipleri.
Jeolojik anlamda bir ülkeyi oluşturan kara parçasının deniz altındaki uzantısıdır ve kıtanın bitip okyanusun başladığı kıtasal çizgiye kadar olan bölgedir. Kıta sahanlığı, kara platformu olarak da bilinir. Eskiden arapça içinde yemek ısıtılan veya yumurta gibi şeyler pişirilen, derinliği az metal kaplara sahan denirdi. Bir kıtayı ya da kara parçasını çevreleyen görece sığ ve eğimli deniz tabanına denir.

Kara sularının bittiği yerden başlayan ve ilgili ülkenin topraklarının deniz altındaki doğal
uzantısı olup, 200 metre derinliğe kadar olan alanı kaplayan su altı bölgesidir.Kıta sahanlıkları sığ derinliklerde yer almaları nedeni ile deniz suyu seviyesi ve değişimi etkiler. Tektonik depresyonlar ve iklim değişikliği ile alakalı dır. Kuzey kutup bölgelesinde sahanlıklar buzul aşınmasına maruz kalır. Ama daha sıcak güney kutbu bölgesinde ise  akarsu vadilerinin etkisindedir.

Kıta sahanlıklarının eni bölgelere göre oldukça değişmekle birlikte jeolojik açıdan ortalama 75 km olarak kabul edilir. Çoğu yerde kıta sahanlığı, kara kütlesinin deniz sınırından sonraki uzantısı biçimindedir. Derinlikleri bölgelere göre değişmekle birlikte, 150 metreden fazla olmayan derinliklere sahiptirler.

Alev, kıvılcım ...

Şihab,
Arapça: şihab, şahap.
İngilizce: flame  
Fransızca: feu  
Alev,
Alaz,
Absimat.
Kıvılcım,
Şerare,
Şahap,
Şule, 
Yalaz, Yalım,
Flama, 

İjek,
Sinskal, 
Sagım,
Çakım, 
Cığa, 
Cılıngı, Civek, Çingi, Çakın.
Arapça, şihab, akan yıldız, kayan yıldız, Parlak yıldız ve kıvılcım anlamındadır.

Yıldızdan fırladığı zannedilen ve dünyanın atmosferinde bir an görünüp kaybolan gök taşı.
Yanan maddelerin veya gazların türlü biçimlerdeki ışıklı uzantısı, yalım, yalaz, alaz, şule , kıvılcım.

Adını Bergama kentinden alan ve yazı yazmakta ya da cilt yapmakta kullanılan deri ...

Parşömen,
Parchment,
Pergamena,
Tirşe,

Parşömen üzerine yazılan yazılar gözü yormaz. Yırtılmaması, alev almaması, dayanıklılığı, hat ve tezhip sanatına uygunluğu ayrıca belli başlı özellikleridir. Mısır Kralı, Anadolu'ya papirüs ihracatını yasaklamış. Dünyaca ünlü Bergama kütüphanesi, kağıtsız kalmış. 

Bergama Kralı II. Eumenes, papirüsün yerini tutabilecek yeni bir malzeme yapılmasını ve yapana ödül vereceğini söylemiş.  Bergama Kütüphanesi Müdürü Krates, oğlak derilerini işleyerek, yazılabilecek duruma getirmiş. Elde ettiği malzemeyi krala sunmuş. Krates'in yardımcısı İrodikos'un derileri daha ince bölümlere ayırıp istenildiği gibi kullanılacak duruma getirmiş. Ortaya çıkan örneğe Bergama kağıdı Charta Pergamena adı verilmiş. İlk kez Bergama'da yapıldığı için pergamana adı verildi.

M.Ö. 197- 159 yılları arasına rastlayan ve en iyi kalitede parşömen üretimi  ile Bergama merkez olmak üzere tüm Ege Denizi çevresindeki el yazması üretimi de katlanarak artmış. M.S. IV. yüzyıla kadar Avrupa, Asya ve Afrika'da papirüs ve parşömen birlikte kullanılmış.

Avrupa'da paçavradan yapılan kağıdın kullanılmaya başlanması ve matbaanın keşfi ile parşömen önemini yitirmiş. Pahalı bir yazı gereci olduğu için papirüs kadar yaygınlaşmamış.

Şefkat, merhamet ...

Atufet,
Arapça: atufet.
Acıma,
Şefkat,
Merhamet.
Çok merhametli oluş.

Sevecenlik,
Acıma ve sevgi duygusu.
Bir kimsenin veya bir başka canlının karşılaştığı kötü durumdan dolayı duyulan üzüntü.

Soul müziğinin Kraliçesi, olarak da anılan, 20 Grammy ödülü sahibi, Amerikalı sanatçı …

Aretha Franklin,
(D.1942 - Ö.2018)
Amerikalı soul ve gospel sanatçısı.
Amerikalı sanatçı, Memphis, Tennessee,
Soul müziğin kraliçesi,
20 Grammy ödülü sahibi.
Aretha Franklin, 25 Mart 1942 yılında Memphis’de dünyaya geldi. Aretha 6 yaşındayken anne ve babası ayrıldı. 10 yaşına geldiğinde ise annesini kalp krizinden kaybetti. 

Babasının rahip olmasından dolayı kilise korosunda vokal olarak şarkılar söyledi. 1956 yılında henüz 14 yaşındayken, babasının gospel kayıtlarını yapan Checker Records ile albüm anlaşması imzalayarak müzik dünyasına girdi.

Gospel(Gospel müziği), kilisedeki törenler esnasında org ya da piyano eşliğinde, genellikle bir kadın vokalin söylediği doğaçlamalardır. 1956 yılında “The Gospel Soul of Aretha Franklin” adlı kaydını yayınladı.
İki defa evlenen ve daha 12 yaşında iken ilk çocuğunu doğuran Kraliçe dört erkek çocuğuna sahib oldu.

Sanatçı, 2005 yılında ABD'nin eski Başkanı George W. Bush tarafından Amerika'nın en yüksek sivil onuru olan Başkanlık Özgürlük Madalyası ile ödüllendirildi. Soul müziğinin Kraliçesi, üç ABD Başkanının (Jimmy Carter, Bill Clinton ve Barack Obama) açılış törenlerinde şarkı söylemiş.

1968 yılında Aretha Franklin ilk Grammy ödülünü “Respect” ile aldı. 1974 yılına kadar da “En İyi Kadın Vokal” ve “En İyi R&B Sanatçısı” gibi dallardaki ödülleri kimselere kaptırmadı.

1960lı yılların sonu gelindiğinde Aretha Franklin, “The Queen of Soul”(Soul Kraliçesi) ve “Lady Soul” gibi lakapları alarak sou’lun en büyük isimlerinden olduğunu kanıtladı. Mezzo-soprano sesi ve sesinin rengi ile bir idol haline geldi. Ancak daha sonra durgunluk dönemine giren sanatçı 70li yıllara gelindiğinde temposunu düşürerek daha az sayıda kayıt çıkarmaya başladı.

“Respect (You Make Me Feel) A Natural Woman”, “Think” ve “Spanish Harlem” gibi şarkılarıyla tanınan sanatçı, sağlık problemleri sebebiyle 2017 yılında müziği bıraktığını açıkladı.

Sanatçı bugüne kadar 75 milyonun üzerinde albüm satışına imza attı. Franklin'in 20'den fazla şarkısı ise müzik listelerinde ilk sıraya yerleşti.

8 Şubat 2008 yılında, Musicares tarafından “yılın insanı” seçildi.  Aretha Franklin, 50. Grammy Ödül töreninde  20. Grammy Ödülü’nü alarak onurlandırıldı.

2018 yılının Ağustos ayında pancreas kanserine yenik düşerek, 76 yaşında hayata veda etti.

Etil Alkol ..


Etanol,
Ethanol,
Ethyl alcohol, 
Grain alcohol, 
C ₂H ₅OH
Formül, Formula: C2H6O

Yoğunluğu, Density: 789 kg/m³ (20°C’de)
Kaynama Noktası, Boiling point: 78.37 °C
Mol Ağırlığ, Molar mass: 46.07 g/mol
Erime Noktası, Melting point: -114.1 °C

Saf Etilalkol, Etanol hafif karakteristik kokusu olan, uçucu, yanıcı ve renksiz bir sıvıdır. Alkollü bir maddedir. Alkollü içeceklerde kullanılan başlıca alkol türüdür.

Etanol doğal olarak şekerlerin mayalanması veya makrokimyasal işlemlerle fermantasyon yoluyla üretilir. En yaygın kullanılan bir eğlence ilacı olarak tüketilir. Ayrıca antiseptik ve dezenfektan olarak tıbbi uygulamalarda da kullanılır. Etanol ayrıca temiz yanan bir yakıt kaynağı olarak kullanılır. Sıcaklıkla hacim büyümesi nispeten muntazam olduğundan, hava sıcaklığını ölçen termometrelerde termometre sıvısı olarak kullanılır. Sıvı seviyesinin rahat görülmesi için bir boya maddesi konur. Su, eter ve asetonda her nispette karışır.

Buğday ...

Hınta,
Buğday,
İng. common wheat,
Osmanlıca, hınta,
Arapça buğday, قمح
Buğdaygillerin örnek bitkisi (Triticum), 
Bu bitkinin başaktan ayrılıp öğütülmesiyle elde edilen tanesi.

Buğday,  tohumu ekmek yapımında kullanılan bitki ve aynı bitkinin başaktan ayrılmış tanesi. Buğday, un, yem üretilmesinde kullanılan temel bir besin maddesidir. Kabuğu ayrılabileceği gibi kabuğu ile de öğütülebilir. Buğday aynı zamanda çiftlik hayvanları için bir yem maddesi olarak da yetiştirilmekdedir. Hasattan sonra atık ürün olarak alınan saman hayvanlar için kullanılır.  Buğday, dünyada ıslahı yapılmış tek yıllık otsu bir bitki. Karasal iklimi tercih eder. Buğdayın ana vatanı olarak Anadolu, Batı İran ve Kafkasya sayılır.   

Sınıflandırmada önce başak özellikleri yani, kılçıklılık, kılçıksızlık, kavuz rengi, dane rengi gibi kriterleri değerlendirilmiştir. Rusya taksonomistleri buğdayları ekotipler ve biyotipler olarak sınıflandırmışlar.  

Buğdaylar, Kaplıca grubu, Makarnalık buğdaylar grubu ve Ekmeklik buğdaylar grubu olmak üzere kromozom sayıları ve genom formüllerine göre üç gruba ayrılır.

Ekmeklik buğday (Triticum aestivum) 
Doğu buğdayı (Triticum carthlicum) 
Topbaş buğday (Triticum compactum) T
Gernik (Triticum dicoccon) 
Durum buğdayı (Triticum durum) 
Kaplıca buğdayı (Triticum monococcum) 
Polonya buğdayı (Triticum polonicum) 
Kavuzlu buğday (Triticum spelta) 
Turnadili buğday (T. turanicum) 
İngiliz buğday (Triticum turgidum) 
Meksika buğdayı.

Buğdayların öğütülmesine göre altı tipi vardır. 
Sert kırmızı kışlık,
Yumuşak kırmızı kışlık,
Sert kırmızı yazlık,
Yumuşak kırmızı yazlık,
Yumuşak beyaz,
Durum buğdayı,

Buğday ne kadar sert olursa, un o kadar çok protein içerir. Yumuşak, düşük proteinli buğdaylar kek, kurabiye, hamur işi, bisküvi ve şehriyede kullanılır. Sert, yüksek proteinli buğdaylar ise ekmek yapımında kullanılır. Durum buğdayı ise makarna üretiminde kullanılır.

Mardin mutfağına özgü iç pilav ...

Haşuharuf,
Haşu,
Mardin mutfağına özgü iç pilav.
Haşu da denilen Haşuharuf Mardin’e özgü bir etli pilavdır.
Tek başına servis edilebildiği gibi çoğunlukla kaburga dolması iç pilavı olarak kullanılır.


Haşuharuf  Tarifi;
Malzemeler:
250 gr kemiksiz kuzu eti
1. 5 su bardağı pilavlık pirinç
2 yemek kaşığı zeytinyağı
3 su bardağı su
1 avuç badem, bademlerin üzerine sıcak su döküp kabuklarını soyunuz.
1/2 (yarım) demet maydanoz
1 tatlı kaşığı karabiber
1 tatlı kaşığı yenibahar

Yapılışı:
Eti pişirilir. Et suyunu salıp çektikten sonra tuz ve su ekleyip etler iyice yumuşayıncaya kadar pişiriniz. Ayrı bir tencerede pirinci yıkayıp suyunu süzünüz.  Pirinci zeytinyağıyla kavurup, tuzunu ve baharatları ekleyin ve iyice kavurun.  Sonra etin kalan suyu ile 3 bardak olacak şekilde sıcak su ekleyin. Sonra  pirinci pişirin. Kısık ateşte birkaç damla yağla kabukları soyulmuş bademleri kavurun. Üzerine suyu süzülmüş etleri ve ince doğranmış maydanozu ekleyip bir iki tur çevirdikten sonra ocağın altını kapatın. Pilav pişince etli karışımı pilavla karıştırın ve kapağını kapatın. Tenceredeki pilavı bir bezle sarıp, 10 dakika  kadar demlenmesi için bekletiniz. Daha sonra pilav karıştırılır ve servis edilir. Afiyet olsun.

Mardin yemekleri-Kiliçe
Mardin yemekleri-Bello
Mardin Yemekleri-Dobo

Bir kimseyi kötüleme, yergi ...

Zem,
Yergi,
Yerme,
Gıybet,
Satir,
Osm. Hiciv, Hicviye
Ar. Zemm,  ذم
Zemmetme,
Kötüleme,
Eski dilde, Bir kimseyi kötüleme, yerme, yergi, zemmetme.
Bir kimseyi, bir toplumu, bir düşünceyi, bir nesneyi, bir göreneği yermek için yazılmış yazı veya söylenmiş söz, hicviye, hiciv, satir.
Birinin veya bir şeyin kusurlu taraflarını acı, batıcı ve alaycı bir dille anlatan yazı.

Fovist ve dışa vurumcu ögelerin egemen olduğu yapıtlarıyla tanınmış ressamımız ...

Fikret Mualla,
Fikret Mualla Saygı,
D. 1903 Kadıköy, İstanbul. 
Ö. 20 Temmuz 1967, Reillanne, Fransa.
Fovist ve dışa vurumcu ögelerin egemen olduğu yapıtlarıyla tanınmış ressamımız. Çalışmalarını, kahveler, sirkler ve sokaklar gibi Paris yaşamının ayrıntıları oluşturmuştur. Gerçekleri büyük bir içtenlikle renge ve biçime aktarmış. Eserlerinde, yaşadığı bohem çevrenin insanını konu etmiştir. 

Fikret Mualla, 
1903 yılında İstanbul Kadıköy'de doğdu. Saint Joseph Fransız Okulunda ve Galatasaray Lisesinde okudu. 12 yaşında sağ ayağından sakat kaldı. Annesi genç yaşta öldü. Babası Mühendislik eğitimi için İsviçre, Zürih' e gönderdi. Sonradan Almanya'nın Berlin kentine yerleşti. Fikret Mualla hayatının yirmi altı yılını Fransa'da yaşadı. Başarılı resimlemeler, moda çizimleri ve gravürler yaptı, desenleri dönemin önemli Alman dergilerinde yayınlandı.  
1928 yılında alkol nedeniyle bir süre hastanede tedavi gördü. 1936 yılında yeniden hastaneye yatırıldı ve bir yıl boyunca yeniden hastanede kaldı.

Ressam Hale Asaf'a karşılıksız olarak aşık olan Mualla, tedavisi için iki ay hastanede yattı. 1954 yılında, Fikret Mualla ilk sergisini Paris' te açtı. Pablo Picasso da dahil olmak üzere birçok tanınmış sanatçıyla arkadaş oldu. 1939 yılından beri sanatçı olarak Paris' te yaşadı ve çalıştı.

Resimlerinin sürekli müşterisi olan Madame Angles ile tanıştı. Fikret Mualla'yı koruması altına alan Madame Angles, 1962 yılında  felç geçirdiğinde hastaneye kaldırılarak bakım görmesini sağladı. Daha sonra sanatçıyı Nice şehrinde Reillane kasabasındaki evine yerleştirdi ve bütün giderlerini karşıladı. Fikret Mualla ömrünün sonuna dek felçli kaldı. 20 Temmuz 1967 yılında hayatını kaybetti. Ölümünden yedi yıl sonra 1974 yılında Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk 'ün ilgilenmesiyle kemikleri Türkiye'ye getirildi ve Karacaahmet Mezarlığına gömüldü.

Mozart'ın bir operası ...

Idomeneo,
Mozart'ın bir operası,
Mozart;
Wolfgang Amadeus Mozart,
(1756, Salzburg, Avusturya – 1791, Viyana, Avusturya),
En saygın ve etkin Besteci.
Mozart 35 yıllık ömrüne 626 eser sığdırmıştır. 
Müzik tarihinin en büyük dehalarından birisidir.

Mozartın Eserleri;
Operaları:
  • Apollo et Hyacinthus (1767), 
  • Bastien ve Bastienne (1768), 
  • La Finta Semplice (1768), 
  • Mitridate (1770), 
  • Ascanio in Alba (1771), 
  • İl Signo di Scipione” (1772),
  • Lucia Silla (1772), 
  • La Finta Giardiniera (1775), 
  • İl re Pastore (1775), 
  • Zaide (1780), 
  • İdomeneo (1781), 
  • Saraydan Kız Kaçırma (1782), 
  • Loca de Cairo  ve  La Sposo Delluso (1783), 
  • Tiyatro Müdürü (1786), 
  • Figaronun Düğünü (1786), 
  • Don Juan (1787), 
  • Cosi Fan Tutte (1790), 
  • Sihirli Flüt (1791), 
  • Titus (1791).
Mozart’ın 41 senfonisi, 27 piyano, 5 keman, 2 flüt, 4 korno, 1 klarinet konçertosu, 20 piyano sonatı vardır.

Türk adını müzikte en çok duyuran besteci Mozart olup 1785 yılında yazdığı Türk Marşı, 1780 yılında yazdığı Zaide ve 1782 yılında yazdığı Saraydan Kız Kaçırma operası en ünlü eserleridir.

Babası  saray bestecisi Leopold Mozart, Wolfgang 'ın müzik eğitimine büyük önem vermiş. Çocukluğundan beri hep müzikle büyüyen Mozart, 3 yaşında piyano çalmaya ve 5 yaşında beste yapmaya başladı. Henüz 5 yaşında iken klavsen için iki kısa parçayı besteleyerek müzik tarihine geçmiş.  Linz şehrinde 1 Ekim 1762 tarihinde halk önünde ilk konserini vermiştir. Tanrı vergisi bir yetenek olan Mozart, 27 Kasım 1769 tarihinde başpiskoposluk Saray Orkestrası baş kemancılığına getirildiğinde henüz 12 yaşındaydı. 

1762 yılında Mozart keman çalmaya başladı.  
1763 yılından 1766 yılına kadar Avrupa 'da Münih, Augsburg, Frankfurt, Cologn, Londra ve Paris şehirlerinde tanıtım için çaldı.  
1769 yılında Mozart’ ın dehası herkes tarafından kabul edildi. 
 
1777 yılında Mannheim’ da bulunduğu sırada 18 yaşındaki Aloysia Weber’e aşık oldu. 1781 yılında Viyana’ya yerleşen Mozart Weber ailesinin ortanca kızı Constanze’ ye aşık olur ve evlenir. Weber ailesi Bohem tarzı yaşamaktadır. Bu evlilikten 6 çocukları olmasına rağmen, sadece 2 tanesi yaşadı. Constanze de aynı Mozart gibi elinde para tutamaz. Evliliğinin ardından Mozart verimli bir döneme girer. 
1778 yılında Paris’te sahne aldı.

Le Nozze di Figaro (1786), Don Giovanni(1787) ve Cosi fan tutte (1790) operalarını besteler. Bu dönemde iyi gelir elde etmesine rağmen parayı elinde tutmayı bilemez. 9 yılda 11 kez ev değiştirir. Ayrıca mason olur. Bu dönemde The Magic Flute operasını besteler. 

Mozart, 1784 yılında Viyana Mason locasına katılmıştı. Aktif bir üyeydi, son tamamladığı eseri Sihirli Flüt dahil, Masonik temaları olan birçok eser bestelemişti. Mesela, Mason törenlerinde büyük anlam taşıyan 18 rakamını, operalarında kullanmış. Mason olduğu için masonlar tarafından zehirlenmiş olduğu söylenir. 1791 yılında Berlin gazetesi, Mozart’ın ölümünden sonra cesedinin şişmiş olması, zehirlendiği yolunda kuşkular doğurdu diye yazmıştı. 
Mozart, böbrek yetmezliğinden 5 Aralık 1791 tarihinde öldü. Mezarının üzerine herhangi bir yazı yazılmadığı için nereye gömülü olduğu bilinmemektedir. Mozart’ın mezarı kaybolmuş. O zamanlar hijyenik kurallar nedeniyle ölen kişi kireçlendikten sonra mezarlığa götürülüyor. Ölüsü, fakirlere mahsus ortak bir çukura konur. O dönemde Viyana’nın orta sınıfı için geçerli olan örf ve adetlere uygun olarak, Mozart’ın naaşı herhangi bir mezar taşı konulmadan ortak bir mezara gömülür. 

Şili'nin kuzeyinde bulunan Dünya'nın en kurak çölü. ..

Atakama,
Atacama,
Atakama Çölü 
İspanyolca: Desierto de Atacama, 

Güney Amerika'da Andes dağlarının batısındaki Pasifik sahilinde bir platodur. Şili'nin kuzeyinde bulunan dünyanın en kurak sıcak çölüdür. Kuzeyde Peru, batısında Büyük Okyanus, doğusunda ise Bolivya ve Arjantin ile sınırlanmıştır. Çöl, tahminen 15 milyon yaşındadır. Atacameño kabilesinden adını alır. 


Çöl, taşlık araziden, tuz göllerinden (salaralar), kumdan ve lav akıntısından oluşur. Çöle 400 yıl boyunca yağmur yağmamış. ABD, Nasa uzay ve gezegen araçları ile ilgili testleri bu çölde yapar. 


Atakama çölü, 1883 yılında pasifik savaşı sonucunda Bolivya'dan Şili'ye geçmiştir. Halen Bolivya ile bu konuda gerginlik yaşanmaktadır. Bölgede bulunan bakır, gümüş, altın rezervleri ve özellikle ünlü sodyum nitrat minerali, Şili ekonomisine en büyük katkıyı sağlar.

Atakama çölü, yağmur bölsesi olan hem Atlas Okyanusu ve hemde Pasifik okyanusu tarafından  gelen nemi, havalandıramaz. Bulunduğu coğrafi konumu nedeniyle, And Dağları ve Şili Sahil Aralığı arasında kalır. Soğuk Büyük Okyanus suyu, çölün serin olmasına neden olur. Özellikle de sahile yakın kesimlerinde sıklıkla sis oluşur. Oluşan bu sis için ilginç bir uygulama yapılmaktadır. Atrapanieblas isimli ağ sayesinde çöl sisinin neminden su elde edilmesidir.

Farklı iklimi yüzünden, birçok rasathane bu bölgenin dağlarında kurulmuştur. Şili' nin Antofagasta şehrinin 120 km güneyinde, Very Large Telescope'u ile tanınmış Avrupa Rasathanesi ve Large Millimeter Array ve Atacama Pathfinder Experiment adlı teleskoplar yerleşmiştir.


Soul müziğinin babası olarak tanınan efsanevi ABD'li şarkıcı ...

James Brown,
(1933 - 2006)
Soul müziğinin babası, olarak tanınan efsanevi şarkıcı James Brown zatürre teşhisiyle kaldırıldığı hastanede 25 Aralık 2006 günü yaşamını yitirdi.
"I Got You (I Feel Good)", "Living America" gibi parçalarıyla dünya çapında tanınan ünlü şarkıcı, Atlanta’daki Emory Crawford Long Hastanesi’de  hayata veda etti. 73 yaşında olan Brown'un öldüğü sırada yanında eski dostu Charles Bobbit varmış.

Ailenin tek çocuğu olan James Brown, 1933 yılında Güney Caroline'da Barnwell kentinde dünyaya geldi. Dört yaşında annesiyle babasının ayrılması üzerine teyzesinin yanında yetişti. ABD'de son 50 yılda müziğe damgasını vuran Elvis Presley ve Bob Dylan gibi sanatçılar arasında yer alıyordu.

Mick Jagger ve Michael Jackson gibi şarkıcılara esin kaynağı oldu. David Bowie'nin "Fame"i, Prince'in "Kiss"i ve George Clinton'ın "Atomic Dog"u açıkça, "Out of Sight", "Sex Machine", "I Got You (I Feel Good)" ve "Say It Out Loud - I'm Black and I'm Proud" gibi hitlere imza atan James Brown'un ritimleriyle ünlendi. 

1965 yılında "Papa's Got a Brand New Bag" ile en iyi R&B şarkısı, 1987 yılında "Living In America" R&B dalında en iyi şarkıcı, 1992 yılında ömür boyu başarı dalında Grammy kazanan James Brown, 1950'leri sallayan ilk hit şarkısı "Please, Please, Please" ile çıkış yaptı.

Alkol ve uyuşturucu kullandığı, üçüncü eşi Adrienne'ye vurduğu suçlaması yaşamındaki lekeler olarak görüldü. XX. yüzyılın en önemli isimlerinden biri olarak kabul edilen James Brown 2005 Temmuz ayında Türkiye'de de konser verdi. Hayatı boyunca müzik listelerine giren 119 şarkı ve 50'den fazla albümü vardır.

Van'ın Başkale ilçesinde bir kaplıca ...

Zereni,
Başkale Zereni Kaplıcası,
Van'ın Başkale ilçesinde bir kaplıca.
Zereni kaplıcasının suyu 55 °C sıcaklıktadır. Saniyede 1 litre kaynamaktadır. 
Sindirim,  böbrek, bağırsak hastalıklarına iyi gelmektedir.    
Van, Başkale 
(Ermenice; Adamakert, Kürtçe; Elbak)

Başkale ilçesinin mahalleleri şunlardır:
Tepebaşı, Yeni mahalle, Camii-Kebir, Samandöken, Cevan, Kale, Hafıziye, Tarım ve Yakınyol. 
Başkale, deniz seviyesinden 2460 metre yükseklikte, Büyük Zab Nehri (Zapsuyu) vadisinde yer alır. Toros Dağları'nın doğu yamacındadır. Başkale ilçesinin büyük bir bölümü dağlıktır.  Başkale, doğuda Yiğit-Haravil (3468 m), batıda Başkale-İspiriz (3668 m), güneydoğuda ise Gökdağ Dağı (3604 m) ile çevrilidir. İlçede Mor, Haravil, Mengene ve Çekvan dağları vardır.
Karasu nehri ve Nebirnav, Medgezeren, Pistekan, Hanasor, Çekvan, Aşkitan (Ülya), Perihan, Meydan, Harinan, Kevçikan, Terazın, Sülav, Herevil (Şirez), Derevan, Derik, Bağarük platoları bulunmaktadır.

Van ilindeki kaplıca ve içmeler;
Erçiş, Akbaş Köyü Kaplıcası ve maden suyu, 
Erçiş Hasanabdaz (Hasanabdal) Kaplıcası,
Özalp Bolbülük Maden Suyu, 
Başkale Hozi ve Kanlıbudak Maden Suları,
Gürpınar Yoldüştü Köyü Maden Suyu, 
Muradiye-Çaldıran'da Derviş Kaplıcası, Dergezin Kaplıcaları, 
Muradiye Aşağı Şerefhane Maden Suyu,

Muska, değerli taş, hayvan tırnağı gibi şeylere eski Türklerde verilen ad ...

Moncuk,
Boncuk.
Muska, değerli taş, hayvan tırnağı gibi şeylere eski Türklerde verilen ad.
Atların boynuna takılan muska, değerli taş, hayvan tırnağı gibi şeylere eski Türklerde verilen ad.
Atın boynuna takılan değerli taş, arslan tırnağı, muska gibi şeyler.

Amulet inancı eski neolitik çağa kadar uzanır. Babil, Mısır, Sümer, Akatlar kısacası tüm Anadolu ve yakın bölge uygarlıklarında görülmektedir. Sümerlerin amulet olarak kullandıkları şekil ve figürler eski Mısır ile benzerlik gösterir. 

Eski dönemlerde Babil’de amulete karşı muskalar kullanılmıştır. Eski Mısır’da Osiris, Horus veya Udjad gözü adı verilen muskalar, koruyucu olarak kullanılmış. Ayrıca Firavun döneminde de antik Mısır’da kral mezarlarında ve antik gemilerde koruyucu ve savunma amacıyla sıklıkla kullanılmış. Benzer şekilde Yunanlıların Matisma, Arapların Elayn dedikleri göze gelme, kem gözdür.

Eski Mısırlar, Fenikeliler, Yunanlılar, Romalılar tarafından el şeklinde muskalar kullanılmış. Muskalar, boncuklar, moncuklar, Yunan, Roma, Yahudi, Budist, Hindu, İslam inançları içinde her zaman yer almıştır. Anadolu’da üzerlik tohumu, çörek otu, soğan, sarımsak veya  gök yüzünün mavi renginin göz ve nazardan koruduğuna inanılır. Üzerinde göz şekli ve göze benzer resimler bulunan nazar boncuğu, çocukların omzuna, yastığına, kundağına takılır. İsteğe bağlı olarak da büyükler boyunlarına, bileklerine, kıyafetlerine, arabalarına takarlar. 

Göze gözle, karşı koymak fikriyle renk ve şekil olarak göze benzeyen her obje tek başına ya da bazı ilave objelerle tarihin derinliklerinden bu yana nazarın kötü etkilerine karşı savunma aracı olarak amuleti kullanmıştır.


Antik çağlarda kullanılan muskaya verilen ad ...

Amulet,
Muska,
Fransızca Amulet,
İngilizce, amulet,
Latince, amuletum,
Amulet, Latince savunma aracı anlamındadır.
Amulet, bir tür nazarlık ya da muska.
Antik çağlarda kullanılan muskaya verilen ad. 


Geleneksel olarak, nazarlık, nazar boncuğu, tılsım gibi doğal materyallerden üretilen muskalara amulette denir. Muska, kötülükleri uzaklaştırdığına, uğur getirdiğine, hastalıkları iyileştirdiğine ve özel güçlere sahip olduğuna inanılan, doğal ya da insan eliyle yapılmış nesnelerdir. Değerli taşlar, metaller, hayvan dişleri ve pençeleri gibi pek çok nesne amulet olarak kullanılmıştır. 

Hıristiyanlıkta encolpia denen amulet, haçlar, aziz kemikleri v.b. malzemelerdir.
Amuletin kökeni Eski Mısır’a dayanır. Eski Mısır'da kişinin atalarından kalma küçük vücut parçasını muska gibi kullanır.  Mısırlılar kendilerini kötü günlerden, düşmanlardan ve tehlikelerden korumak için engerek başı, sembolik gözler ve kartuş gibi amuletler kullanmıştır. Pek çok uygarlıkta da hematit, yeşim, ametis, lapis, lazuli ve kantaşı gibi taşların kendilerine özgü koruyucu güçleri olduğuna inanılmıştır. Bir inanışa göre mercan, şeytanın evlerdeki kötü etkisini uzaklaştırma gücüne sahiptir. 

Yanlızca ahlak üzerine kurulu yönetim biçimi ..

Etokrasi,
Fr. éthocratie, 
Ahlak üzerine kurulu yönetim biçimi.
Yanlızca ahlak üzerine kurulu yönetim biçimi.
Ahlak, Etokrasi, 

Teokrasi    
Fr. théocratie 

Siyasi iktidarın, Tanrı'nın temsilcileri olduklarına inanılan din adamlarının elinde bulunduğu toplumsal, siyasi düzen, din erki.

Azerbaycan'ın Kafkas dağlarındaki en yüksek zirvesi ...

Şahdağ,
Shahdagh Dağı,
Rusya'nın sınırına yakın Azerbaycan'ın Qusar rayonundadır. Azerbaycan'ın başkenti Bakü'ye 200 km. uzaklıktaki Şahdağ, Kafkasların en ulu zirvesi olup, yüksekliği 4243 m. dir. Kafkas sıradağlarının şelaleleri, berrak dereleri ve yemyeşil yamaçlarıyla ünlü bir zirvedir.  

Halk geçimini hayvancılık ile sağlar. Sıcakkanlı ve misafirperverdir.  Şahdağ'da doğa, spor ve temiz hava  ile yamaç paraşütünden dağ bisikletine çok çeşitli spor faaliyetleri yapılabilir.

Alfabe'nin bir ya da birkaç harfini hiç kullanmayarak yazılan yazı ...

Lipogram,
Halk dilinde lebdeğmez.
Dudakdeğmez,
Lebdeğmez, 
Arapça, لا يستحق لبيب
Abecenin bir ya da birkaç harfini hiç kullanmayarak yazılan yazı.
Yazarın belirli bir harfi veya alfabenin belirli harflerini sistematik olarak ihmal ettiği bir kompozisyon.

Halk edebiyatındaki lebdeğmez denilen şiir türüdür.
Lipogram, bir metinde belli bir ses ya da ses grubunun kullanılmaması üzerine oynanan oyunların geneline dünya edebiyatında verilen ad. Lipogramın aşık tarzı şiir geleneğindeki şekli ise lebdeğmezdir. Lebdeğmez veya dudakdeğmez içinde dudak ünsüzlerinin hiçbirinin bulunmadığı şiirlerdir. Saz şiirinde "b, f, m, p, v" sesleri kullanılmadan söylenen koşma türüdür.   Dudaktan çıkan harflerden olan b-f-m-p-v sessizlerinin içinde bulunmadığı manzumeler.

Dudakdeğmez, çok zor bir tür aşık atışması çeşididir. Buna Kanlı Atışma da denilebilir. Her iki aşık dudaklarının arasına birer toplu iğne alırlar. İğnenin sivri ucu dudaklardan birine temas edecek şekilde, dik olarak yerleştirilir. Bu şekilde atışmaya başlarlar. Yalnız "b, f, m, p, v" harfleri kullanılmaz. Kullanılacak olursa dudaklara iğne batar ve kanar.

Lipogram, 
Eski Yunanca, leipogrammatos;
Lipogram,  kişinin alfabenin bir ya da birkaç harfini tamamen dışlamaya zorladığı edebi bir çalışmadır. Antik Yunan metinleri sigma mektubundan kaçınmak, lipogramların en erken örnekleridir. MÖ VI. yüzyılın ikinci yarısında yaşamış olan Hermione Lasus, bir lipogramın en eski yazarıdır. Lipogram, belirli bir harfi olmayan sözcüklerden oluşan herhangi bir metne karşılık gelir. 

Bir lipogram yazmak, "z, j, q veya x" gibi nadir harflerden kaçınırken önemsiz bir görev olabilir. Ancak yazarın birçok sıradan kelimeyi atlaması gerektiği için "e, t veya a" gibi yaygın harflerden kaçınmak çok daha zordur. Gramatik olarak anlamlı ve akıcı olan lipogramların oluşturulması zor olabilir. Lipogramların tanımlanması da sorunlu olabilir. Çünkü her zaman herhangi bir dilde verilen bir yazım parçasının istemeden lipogramatik olabilme olasılığı vardır. 


Bir harf dışında alfabenin her harfini kullanan bir metindeki lipograma Pangrammatik  lipogram denir. Örneğin, "Hızlı kahverengi tilki tembel köpeğin üzerinden atladı" deyişinde "s" harfi çıkarılır.

Lipo, eksik, olmadan anlamına gelir. Gram kelimesi ise gramma anlamına gelen dilbilgisi anlamındadır. Bir lipogramın oluşturulması, yazarı birçok sıradan kelimeyi kullanmaktan kaçınmaya zorlar. Bu kısıtlama uygulandığında dilbilgisel olarak doğru, anlamlı ve akıcı düzyazı veya şiir yazmak çok zor olabilir.

Asırlar, yüzyıllar ...

Asar,
Arapça, اسار
Osmanlıca,
Eski dilde, Asar.
Asırlar, yüzyıllar,
Çağlar,
Vakitler,
Zamanlar,
Dönemler.
Devirler.

Panama'nın para birimi ...

Balboa,
(PAB)
Şentezimo,
Centisimo,
Panama'nın para birimi,
1 balboa=100 centisimo,

08.08.2018 yılında;
(1 PAB = 6.68158381165 TL)
(1 TL = 0.14966511357 PAB)
(1 PAB = 0.9729 $)

Panama;
İspanyolca: Republica de Panama,
Panama'nın önemli şehirleri;
Panama(Başkent), San Miguelito, Colon, David, Santiago de Veraguas.
Konuşulan dil: İspanyolca, İngilizce, Şipça.
Din: Hristiyan (% 96 Katolik, % 2 Protestan), Müslüman (% 3).
Nüfus, %65 Mestizo, %9.2 siyah melezler, %6.7 beyaz ve %12.3 yerli Amerikalılardan oluşur.


Orta Amerika'da, Kolombiya ve Kosta Rika arasında, Kuzey Büyük Okyanus ve Karayip Denizi kıyısında yer alan bir ülkedir. Panama'nın merkezinde, önemli nehirlerinden Rio Chagres bulunur. Bu nehir üzerinde yapılmış Gatun Barajı ve baraj gölü vardır. En büyük ırmak olan Tuira'dır. Kampia ve Madden Gölleri vardır. Ülkede iki dağ zinciri vardır. Batıda Cordillera de Talamanca, doğuda Cordillera San Blas. Doğal kaynaklardan, Cerro Colorado’daki zengin bakır yataklarıdır.

Ülke'nin keşfi; 1513 yılında, Avrupalı kaşif, İspanyol Vasco Nunez de Balboa, Panama Kıstağını geçerek Büyük Okyanusa ulaştı.




Popüler Yayınlar

İzleyiciler

BULMACA ANSİKLOPEDİSİ