Tahtta hükümdar olmadığı zaman ya da hükümdarın çocukluğu sırasında devleti yöneten kimse...

Naip,
Naib,
Arapça: Naib.
Birinin yerine geçmek anlamındaki nevb sözcüğünden türetilmiştir.
İslam devletlerinde hükümdar, vali, kadı gibi devlet ricalinin vekili.
Tahtta hükümdar olmadığı zaman veya hükümdarın çocukluğu sırasında devleti yöneten kimse.

Bir makamın sorumluluğunu asıl sahibi yerine geçici bir zaman için yüklenen, ona vekalet eden kimse, vekil.
Vekil, birinin yerine geçen, kadı vekili, şeriata göre hükmeden hakim.
Vekil olarak birinin yerine geçen ve yerine geçtiği kişi adına işleri yürüten kişi.
Vekil, birinin yerine geçen.
Şeri mahkemelerde hakimlik yapan kimse, kadı.
Kadı vekili.

Hac ibadetinde birine vekalet eden.

Birbirine sürtünen cisimlerin karşılıklı etkileşimini inceleyen bilim dalı ...

Triboloji, 
İngilizce: tribology.
Sürtünme bilimi.
Özellikle sürtünme, yağlanma ve aşındırma gibi bağıl harekette birbirini etkileyen yüzeyleri inceleyen bilim dalıdır. Triboloji sözcüğü eski Yunan dilindeki tribo, sürtünme ile logos prensip veya mantık kelimelerinden türetilmiştir.

Sürtünme teknikte, birbiriyle temasta olan ve birbirine göre izafi hareket yapan ya da yapma eğiliminde olan iki cismin harekete karşı gösterdikleri direnç olarak tarif edilir. İki cisim arasındaki izafi hareketi meydana getirmek isteyen kuvvete karşı, cisimlerin temas yüzeyleri arasında hareketi engelleyen ve sürtünme kuvveti olarak tanımlanan bir karşı kuvvet oluşur. Sürtünme kinematik olarak, kayma, yuvarlanma ve kayma ve yuvarlanma şeklinde olur.

Birbirlerine temas eden yüzeyler arasında izafi hareket yoksa statik sürtünmeden söz edilir. İzafi hareket iki cisim yüzeyleri arasında mevcutsa bu durumdaki sürtünmeye dinamik veya kinetik sürtünme denir. Sürtünme kuvveti sabit değildir ve sürtünme katsayısına bağlıdır ve bu katsayının değişimiyle beraber değişir. Sürtünme katsayısı statik sürtünme durumunda en büyük değerini alır. Dolayısıyla sürtünme kuvveti de izafi hareketin başlangıcından hemen önce en büyük değerini almış olur.

İzafi hareket yapan cisimlerin sözkonusu yüzeyleri arasına yağlayıcı bir madde konulup konulmaması açısında sürtünme, kuru sürtünme, sıvı sürtünme ve bu iki sürtünme türü arasında kalan yarı sıvı sürtünme olmak üzere üç durumda incelenir.

Kaynak, http://tr.wikipedia.org/

Elbisede pili, kırma, fisto gibi süsler...

Kedeme,
Elbisede pili, kırma, fisto vb. süsler.
Elbisede pili, kırma, fisto ve benzerleri süsler.
Manisa yöresine özgü halk dilinde kullanılan bir kelimedir.

Kedeme sözcüğünün başka anlamları: 
Fiil hareket
Canlılık Hareket
Hareket.

Gelin biçiminde yapılmış bez bebek ...

Dodopal,
Gelin,
Oyuncak bebek,
Bez bebek.
El yapımı bez bebek.
Yöresel gelinlik giyen, el yapımı bez bebek. 
Duvaklı gelin biçiminde yapılmış bez bebek.
Gelin biçiminde yapılmış bez bebek oyuncaklar.

İz sürmede, av hayvanlarının aldığı koku ...

Soy,
İz sürmede, avda hayvanın aldığı koku.
Tokat, Eskişehir, Sakarya, İstanbul, Kayseri, Edirne, Lüleburgaz ve Kırıkkale yörelerinde 
halk dilinde kullanılan bir sözcüktür.

Soy sözcüğünün başka anlamları:
İyi ve üstün nitelikleri bulunan.
Manzum söz.
Söz, haber.
Sünnet. 
Taşlık, kayalık.
Düz, düzgün.
Nakışsız, yol yol dokunmuş kilim.
Kırlarda yetişen yabani bir sebze.
Baharda yetişen, uzun, silindir biçiminde, kabukları soyularak yenen bir bitki.

Aynı kandan ya da atadan gelen bireylerin meydana getirdiği hısımlık, topluluk, ırk.
Aynı ırktan, aynı kandan gelen geçmiş ve yaşayan nesiller topluluğu, kuşaklar.
Bir atadan gelen kimselerin topluluğu; ev, asıl, cins, ırk, nesep, sülale, uruk, kan.
Bir atadan gelen kimselerin topluluğu, sülale.
İyi ve üstün nitelikleri bulunan, kan, celep, ırk.
Aile, sülale, ecdat, hanedan, nesep.
Nesil, zürriyet.
Hısım, akraba.

Eski Mısır' da kedi başlı olarak betimlenen sevinç tanrıçası ...

Bastet,
(Bast).
Kedilerin koruyucusu olan Tanrıça.
Ev ve Güneş ışığının kedi Tanrıçası. 
Kedi tanrıça.
Bastet’in M.Ö. 1500 yıllarında ortaya çıktığını görmekteyiz. 

Bastet, kedi şeklinde veya kedi başlı bir kadın şeklinde temsil edilmiştir. Bubastis’ in Delta Şehri' nde tapılmıştır. Kedilerin ve onlara önem verenlerin koruyucusudur. 

Mısır tanrıları, insan, hayvan veya yarı insan, yarı hayvan figürleri ile temsil edilmişlerdir. Mısır mitolojisine göre Bastet, tanrılar tanrısı Ra'nın ve İsis'in kızıdır. Diğer adları Bast, Ailuros ve Mau’dur. Ayrıcaeski Mısır dilinde kedinin adı Mau Myeou imiş.

"Çin nehir yunusu" da denilen ve soyu tükenmek üzere olan yunus balığı cinsi ...

Baiji,
Baiji tun,
Çin nehir yunusu (Lipotes vexillifer),  
Lipotidae familyasının tek üyesi olan bazı kaynaklara göre nesli kısmen tükenmiş bir yunus türüdür. Dünyanın en çok soyu tükenme riski altında olan deniz memelisi olan Çin deniz yunusu en son Eylül 2004 tarihinde görülmüştür. 

Her ne kadar Çin’de Yangtze’nin Tanrıçası adı verilen bu yunus türünü korumak için çaba sarfedildiyse de son yıllarda yunus sayısı oldukça önemli oranlarda azaldı. 2006 yılı sonunda Yangtze nehrinde yapılan yunus araştırması sonucunda bir tane yunus bile karşılaşılmayınca soyu kısmen tükenmiş sayılmıştır. Erişkin Çin nehir yunuslarının boyu erkeklerde yaklaşık 2,3 metre, dişilerde yaklaşık 2,5 metre civarındadır ve bugüne kadar ölçülen en uzun boy 2,7 metredir. Ağırlık olarak 135-230 kilogram arasında olan yunusların doğadaki ortalama yaşam süreleri 24 yıl olarak tahmin edilmektedir. Erkekler cinsel olgunluğa dört yaşında, dişiler de altı yaşında erişir. Her seferinde tek yavru doğuran dişi yunusların hamilelik dönemi 10-11 ay arasındadır ve iki doğum arasında iki yıllık bir süre bulunur. Yavru yunuslar doğduklarında 80-90 santimetre civarındadır ve 8 ile 20 aylık bir süre boyunca anneleri tarafından bakılır. Tehlikeden kaçarken 60 kilometre/saatlik bir hıza ulaşabilen Çin nehir yunusları normal şartlarda 10 ile 15 kilometre/saat hızlarda dolaşır. Görme ve işitme duyularının zayıflığı nedeniyle yunus yönbulma için genellikle sonar özelliklerini kullanır. 

Boto ve La Plata Yunusunun da arasında bulunduğu diğer üç tür Güney Amerika'da Rio de la Plata ve Amazon nehirleriyle Hindistan' da Ganj ve İndüs nehirlerinde yaşamlarını sürdürmüştür. 

MÖ 3. yüzyıl civarlarında eski sözlük Erya 'da tanımlandığında yaklaşık olarak 5.000 Çin nehir yunusu bulunduğu tahmin edilmiştir. Bir Çin masalına göre sevmediği bir adamla evlenmeyi reddeden ve ailesi tarafından nehirde boğulan bir prenses Çin nehir yunusu olarak yeniden doğmuştur. Barış ve gönenç simgesi olarak görülen yunusa Yangtze'nin Tanrıçası takma adı takılmıştır. 

Boz renkli, tepeli bir çeşit tarla kuşu...

Bakalak,
Tarla kuşu,
(Skylark, Alauda arvensis)
Boz renkli, tepeli bir çeşit tarla kuşu.
Çayır kuşu, 
Toygar, Turgay,
Ardıç kuşu,
Tarla kuşugillerden, tarlalarda yuva yapan, uzunluğu 20 cm, sırtı kahverengi, karnı beyaz olan, küçük, ötücü kuş, çayır kuşu, toygar 

Ötücü kuşlar (Passeriformes) takımının,tarla kuşugiller (Alaudidae) familyasından, 20 cm kadar uzunlukta, sırtı kahverengi, karnı beyaz, Avrupa ve Asya'da ekili alanlarda ve steplerde yaşayan, böcek, tane ve tohumlarla beslenen bir tür. Ötücü kuşlar takımından boz renkli tarla kuşunun uzun ve kalın sayılabilecek bir gagası vardır. Kalın ama uzun gaganın, üst ucu kıvrıktır. Kuşun kalkık, sivri, belirgin bir ibiği var. İbiğin 1-2 tüyü çok belli şekilde sivri, çizgi gibi duruyor. Göğüs kısmı ince ve koyu çizgilidir.

Kanat üstü sadedir, firar hattı beyaz değildir, kanat altı pas rengidir (turuncu-kirli
sarı). Kuyruksokumu ve kuyruk ortası açık grimsi, kuyruğunun dış tarafı siyahımsı ve iki yanı ise açık renktir. Uçuşu yumuşak ve dalgalıdır. Kısa kanatlı olmasından dolayı kanat çırpışı yumuşak ve kelebek gibi gözükür.
Daha çok açık, ağaçsız kuru bölgelerde, tarlalarda görülmektedir. Kendisinin ağaca ya da çalıya konduğu enderdir. Tarlalarda ve açık arazilerde ürer. Yuvasını zeminde yapar. Kışın yol kenarında en çok görülen kuş türüdür.

Bir tünekte, zeminde veya havadayken öter. Havada kendine has bir ötüşü vardır. Yerde iken, bir tümseklik üzerinde ötmeyi sever. Ötüşü hüzünlü, tutuk ve kısa cümlelerden oluşur.

Mersin ilinin eski adı...

İçel, 
Mersin,
Türkiye' nin en yüksek ikinci gökdeleninin (Mertim Kulesi: 177 metre) bulunduğu Mersin ilinin ilçeleri; Anamur, Aydıncık, Bozyazı, Çamlıyayla, Erdemli, Gülnar, Mut, Silifke, Toroslar, Akdeniz, Yenişehir, Mezitli ve Tarsus' tur.

En yüksek tepesi : Medetsiz Tepesi (3.524 m) Mersin' i kuzeydoğudan Gülek Boğazı (1250 m) ile ve kuzeybatıdan Sertavul Geçidi (1990 m) İç Anadolu'ya bağlamaktadır.
Mersin ilinin en büyük iki akarsuyu Göksu Irmağı ve Tarsus (Berdan) Çayı’dır.

Tarihi ve turistik açıdan görülmesi gereken başlıca yerler;
Alahan Manastırı (Mut), Kravga Köprüsü, Kızkalesi, Yumuktepe, Kanlıdivane (Neapolis), Anamuryum Harabeleri, Viranşehir ( Soli), Tarsus - Aziz St.Paul Kilisesi, Silifke-Uzuncaburç, Karaduvar, Ayaş, Namrun Kalesi (Lampron), Alahan (Alacahan) Manastırı, Narlıkuyu, Zeus (Jupiter) tapınağı, Cennet Cehennem mağaraları, Çukurpınar Mağarası, Korikos Kalesi, Mamure kalesi, Aslanköy Kaya Mezarları, Adam Kayalar, Tarsus-Ulu Cami, Tarsus-Eski Cami, Büyükeceli Kaya mezarları sayılabilir.
Önemli plajları ise Anamur, Kızkalesi, Susanoğlu ve Ayaştır.

İpek böceği kozası ...

Pile, 
(Farsça)
İpek ve kozası. 

Pupa,
İpek böceği kozası, (silkworm cocoon).
Kukulya, 

İpek böceğinin evreleri:
Yumurta-Larva (Tırtıl),
Pupa (Koza),
Erişkin(Kelebek),
İpek böceği ağzından salgıladığı yapışkan bir sıvı ile (iplikle) yumurtalarını birbirine bağlar.

Bu sayede yumurtaların etrafa dağılmalarını önler. Tırtıllar, yumurtaların gelişebilmesi için salgıladıkları iplikle kendilerine koza örmeye başlarlar. Bir tırtıl bir kozayı ortalama 3-4 günde örer. Yumurta olgunlaşınca tırtıl oluşur. Tırtılın ergin hale gelinceye kadar geçirdiği uyku dönemine pupa denir. Pupa dönemi sonunda koza yırtılır ve kelebek oluşur.

İpek kozası ...

Pile,
Farsça: pile.
İpek kozası. 

İpek.
Kukulya,
Kokolya,
Pupa,

İpek böceğinin evreleri,
Yumurta-Larva (Tırtıl),
Pupa (Koza),
Erişkin(Kelebek),

Amazon ormanlarında yaşayan bir maymun türü ...

Saki,
Pithecia monachus.
Tüylü Saki Maymunu,
Keşiş maymunu,
Sık Amazon ormanlarında yaşayan, kalın, siyah kürklü, yalnızca meyve ile beslenen maymun.
Amazon'da yaşayan tüylü saki maymunu zamanının hemen hemen hepsini ağaçların üzerinde geçirir. "Keşiş maymunu" olarak da bilinmesinin nedeni ise yüzünün çevresindeki tüylerdir. 

Bu canlılar insanlar tarafından beslenmemektedir. 
Bunun nedeni ise paniklemeye çok yatkın olmaları ve en ufak bir korku duyduklarında bile şoka girip ölebilme özellikleridir.

1996 yılında keşfedilen kuyrukluyıldızın adı ...

Hyakutake,
Hyakutake kuyrukluyıldızı,
Japon astronom Yuji Hyakutake' in 30 ocak 1996 tarihinde keşfettiği kuyrukluyıldızdır. 
30 ocak 1996 yılında Yuji Hyakutake' nin basit dürbünler sayesinde keşfettiği kuyrukluyıldız.

Büyük Okyanus' un batısındaki sığ deniz ...

Arafura,
Arafura Denizi, 
Büyük Okyanus'un batısında sığ bir deniz.
 Hint Okyanusu'nun doğusunda 650.000 kilometrekarelik bir alanı kaplayan sığ denizdir. 
Avustralya' yı Yeni Gine' den ayıran, Pacific okyanusu' nun sığ bir bölümüdür. Endonezya' ya ait bir sürü küçük büyük adanın serpiştirildiği, tropik balıkların barındığı deniz.
 
 Batısındaki Timor Denizi ile doğusundaki Torres Boğazı'nı birleştirir. Batısında Endonezya ve Doğu Timor devletleri tarafından ikiye ayrılan Timor adası, güneyinde Avustralya ve Carpentaria Körfezi, kuzeydoğusunda ise Endonezya ve Papua Yeni Gine devletleri tarafından ikiye ayrılan Yeni Gine adası bulunur.

Kaynak; http://tr.wikipedia.org/

16. ve 17.yüzyıllarda İspanya' da ortaya çıkan mistik bir hareketin yandaşlarına verilen ad...

İlluminato,
İlluminati.
illuminatus, 
Aydınlanmış.
Aydınlatmaya yolu anlamında din adamı grubu veya tarikat için belirtilir. Birine yolu bilmeyi öğreten kimseler için din adamı grubu veya tarikata denir.
Tarihteki adıyla Bavyeralı İlluminati,

Adam Weishaupt: 
Johann Adam Weishaupt,
(D. 6 Şubat 1748 - Ö. 18 Kasım 1830).
Alman hukuk profesörü, gizli İlluminati topluluğunun kurucusu,
1776 yılında Almanya'nın Münih kentinde, Adam Weishaupt isimli Kabbalacı bir Hukuk Profesörü ve Baron von Knigge ile diğerlerinin yardımıyla kurulan gizli topluluk. 
Illuminati, "Aydınlanmış Olanlar" anlamına gelmektedir. 

Topluluğun kuruluş amacı cehaletle, baskıcılıkla ve kilisenin dogmalarıyla mücadele etmekti. Her ne kadar asıl amaç, aydınlanarak dinsel dogmalardan uzak, hür düşünceyi ve Newtoncu pozitif bilimin önünü açmak idiyse de, gizli siyasi amaçları olduğu öne sürülerek dünya siyaset tarihinin belki de zaman içerisinde üzerine en fazla komplo teorisi üretilmiş topluluğu halini almıştır.

Münih'te kurulup, o yörede (Bavyera) hızla gelişen Illuminati' nin üye kayıtları büyük bir gizlilik içinde saklanıyordu. Öyle ki, üyelerin her birinin takma isimleri vardı ve yazışmalarda bunlar kullanılır, üyelerin gerçek isimleri ve kimlikleri asla kullanılmazdı. Topluluğun kurucusu Adam Weishaupt'un kod adı Spartacus idi. Illuminati üyeleriyle ilgili bilinen tek şey, tüm üyelerinin Cermen kökenli beyazlardan oluştuğudur. 12 kişi ile kurulan Illuminati topluluğu, gelişmelerini Mason Localarından kendilerine uygun üyeler kazanarak sağlamaya çalışmışlar, ilk sene sonunda 80 üyeye çıkmışlardır.

Başkan ise Areopagites ünvanı ile anılıyordu. İlluminati topluluğu, üç derecede, Çırak, Minerval ve Illumine (Aydınlanmış) Minerval olarak örgütlenmişlerdir.

Sesin üretimini, denetimini aktarımını kaydedilmesini ve etkilerini konu alan bilim dalı ...

Akustik, 
Fr. acoustique,
İng. acoustics.
Osmanlıca  ilmi savt.
Sesin üretimini, denetimini aktarımını kaydedilmesini ve etkilerini konu alan bilim dalı.
Sesin titreşim sıklığı, süresi ve duyulma gücü bakımından taşıdığı nitelik; ses dağılımı, ses düzenlemesi.


Sesi inceleyen bilim dalına akustik denir.
Ses Dağılımı,
Hava akını,
Yankı bilimi. 
Yankılanım.
Fizikte ses ile ilgili bölüm, 


Akustik çeşitleri;
Biyolojik Akustik,
Su altı Akustiği,
Psikolojik ve Fizyolojik Akustik,
Elektro Akustik,
Konuşma Akustiği,
Müziksel Akustik,
Mimari Akustik,
Gürültü Akustiği,
Fiziksel Akustik,
Yapısal Akustik,
Titreşim Yankılanımı,

Meriç ırmağı deltasında bir göl ...

Bücürmene,
Meriç Deltası, Yunanistan-Türkiye sınırlarında çok geniş sazlıklar, göller ve tarım alanlarından oluşan ülkemizdeki en önemli sulak alanlardan biridir. 
Meriç deltasında, meriç nehrinin yatak değiştirmesi, alüvyon yığılması ve deniz hareketleri sonucunda denizden ayrılarak göl haline gelmiş irili ufaklı göl ve lagün bulunmaktadır. 

Dalyan Gölü' nün güneyindeki Bücürmene Gölü' nün alanı yaklaşık, 76 hektardır. Derinlik 50-80 santimetre arasındadır. Suyu sodyumlu ve tuzlu olduğundan kullanılmaz. Kuzey ve doğu bölümlerinde doğal bitki örtüsü sazlık ve kamışlıktır. Bunun dışında kalan kıyıları kumluk olduğundan herhangi bir bitki örtüsü yoktur.

Diğer göller;
Gala,
Pamuklu,
Sığırcı,
Dalyan gölü (Enez),
Taşaltı,

Ankara' nın Beypazarı ilçesine özgü, un, süt ve cevizle yapılan bir poğaça ...

Ebesüt,
Yağlı süt ile yoğrularak yapılmış ekmek.
Ankara'nın Beypazarı ilçesine özgü, un, süt ve cevizle yapılan bir tür poğaça-pohaça .
Un ve sütten yapılan özel ekmek. 
Beypazarı yöresinde poğaça tarzı hamur işine verilen ad ebesüt. Aslında ebesüt yağlı sütle yapılan bir tür cevizli çörektir. 
Ebesüt hamuru nohut mayasıyla mayalanır. Kaba gerekli su konur. Hamur yoğrulur. Ceviz katılarak çörek yapılır. 

Kahvaltıda tüketimi yapılan bu çörekler kuru ve serin yerde saklanabilir ve bozulmadan tüketilir. Ankara yöresine özgü bir börekler; 
Altüst böreği,
Ay böreği ,
Bohça böreği,
Ebesüt (Beypazarı, Un, süt ve cevizle yapılan bir tür poğaça)
Entekke böreği (kıymalı bir börek cinsi),
Gömme (Beypazarı),
Poğaça (Nallıhan),
Homman (Akdoğan-Kızılcahamam, külde pişirilen çörek ya da ekmek),
Kaha (Kalecik-bir tür puf böreği),
Kolböreği ,
Papaç (Keskin),
Pazar böreği,
Tandır Böreği,
Yalkı (Kozalan-Beypazarı), 

Halk dilinde "Arkadaş" anlamında kullanılan bir sözcük ...

Ayen,
Ayan,
Ayegen.
Dost, arkadaş, yeğen anlamında hitap.
Muhtar,
Refik,
Arkadaş,
Bir ortamda birlikte bulunanlardan her biri, hempa, refik.
Dost, (Farsça),
Sevilen, güvenilen, yakın arkadaş, gönüldaş, iyi görüşülen kimse, düşman karşıtı.

Çin müziğine özgü bir tür lavta ...

Pipa,
Çin lavtası,
Kısa saplı bir Çin lavtası. 
Çin'e özgü, dört ya da beş telli lavta.
Çin müziğine özgü dört veya beş telli lavta.
Armut biçimli gövdesi olan 30 perdeli dört telli ud' a benzer bir Çin çalgısıdır.  Müzisyen aleti dik tutararak ve sağ elinin her parmağına bağlı beş küçük mızrapla çalar. Pipa' nın en az 2.000 yıl geçmişe sahip olmuştur. Özgün pipa İkinci yüzyıl M.Ö.' den bu tarihe kadar gelmiştir. 

Pipa anlamı şiir ve çizimleri tasvir eden yatay olarak düzenlenen ve ileri ve geriye doğru çalınan bir araç anlamına pi, ipliklerini koparma şeklinde çalma anlamına pa olarak adlandırılmıştır. Pipa Çin' e has bir müzik aletidir. Çin halkı kendi geçmişini yeniden keşfetmek için pipa gibi klasik aletleri, dinlemekten zevk almakta. Bazı çağdaş sanatçılar, pipa ile  müzik yapmaya başlamışlardır.

Zaviye ...

Açı,
Zaviye, 
Köşe.

İki çizginin birleşmesi ile hasıl olan köşe, şekil.
Birbiriyle kesişen iki satıh veya iki çizginin birleştiği yerde meydana gelen açıklık.
Açı, Başlangıç noktaları aynı olan iki ışının birleşimine açı denir
 
Açı Ölçü birimleri; Derece (°),  Radyan (rad, R), Grad (Gon,  g )
Açı ölçü birimi 360 eşit parçaya bölündüğü takdirde "derece", 400 eşit parçaya bölündüğü takdirde "grat" tır.
Bir tam çember yayının 360 eş parçaya bölünmesiyle elde edilen her bir yayı gören merkez açının ölçüsüne 1 derece denir.
Bir tam çember yayının 400 eşit parçaya bölünmesiyle elde edilen her bir yayı gören merkez açının ölçüsüne 1 grad denir.
Bir çemberde yarıçap uzunluğundaki yayı gören merkez açının ölçüsüne 1 radyan denir. Çember yayının ölçüsü \ 2\pi radyandır ve radyanla çarpılarak bulunur.

Zaviye sözcüğünün başka anlamları;
Dergah.
Küçük tekke.
Tekkenin küçüğü. 
Anlayış, görüş, bakış açısı.
Kervansarayların seyrek bulunduğu yerlerle geçit ve derbentlerdeki konak yerlerine verilen ad.


Genellikle ayakkabı ve terlik yüzü yapılan, parlak ve dayanıklı bir kumaş...

Karamandola,  
Yunanca, Karamandola.
İngilizce: prunella.
Tifin,
Karamandola (prunella),
Genellikle ayakkabı ve terlik yüzü olarak kullanılan satene benzer dayanıklı kumaş çeşidi
Daha çok ayakkabı yüzü yapılan bir çeşit sağlam ve parlak kumaş. 
Bu kumaştan yapılmış. 
Daha çok ayakkabı yapılan bir çeşit sağlam ve parlak kumaş 

Yazı için kullanılan kağıt ya da deri ...

Ruka, 
Arapça: ruka,
Yazı yazılacak kağıt ve deri parçası.
Üzerine yazı yazılan kağıt veya deri parçası.
Kısa yazı yazmaya yarayan küçük kağıt.
Yazılmış kağıt, tezkere, mektup.
Kağıt ve deri parçaları.
Tezkere, mektup.
Dilekçe, arzuhal.
Yama.
Kısa mektub.

Ruka:
Hazırlanmış hamurun altına konan ince, genişçe tahta.
Düz ekmek tahtası.

Osmanlı devletinde kıdemsiz kapıkulu askerlerine verilen ad...

Karakullukçu,
En kıdemsiz yeniçeri eri.
İşçi, gündelikçi.
Yeniçeri ocağı bölük ve ortalarında odaları ve odaya gelen konukların ayakkabılarını temizlemek, yemek kaplarını yıkamak ve benzeri işler görmekle yükümlü er.
Yeniçeriler, Osmanlı Devletinde askeri bir sınıftır.
Orhan Gazi veya I. Murad dönemlerinde oluşturulmuştur.
Yeniçeriler, Padişaha bağlı Kapıkulu Ocaklarının piyade kısmıdır.

Osmanlı Devleti’ nin sınırlarının genişlemesi ile gayrimüslim çocukların 8-18 yaşlarında alınarak Müslüman bir asker yetiştirilmesi (devşirme) ile oluşturulmaya başlanmıştır. Devletin ilk yüzyıllarında çok yararlı olan ve Türklerin Rumeliye yerleşmesinde etkili olan bu sistem, daha sonra bozulması ile değişik sorunları birlikte getirdi. Yeniçeri ocağı II. Mahmud tarafından 1826 yılında kaldırıldı. Yeniçeriler barış zamanında İstanbul'u korur, savaş zamanında Padişah’ ı korurlardı.

Karakullukçu tabiri, hizmetlerinde bulundukları yeniçerilerin aynı zamanda kul adıyla anılmış olmasına dayanır. Onlara hizmet eden anlamında kullukçu ve yaptığı işin bir ayak hizmeti olması dolayısıyla karakullukçu şeklinde adlandırılmıştır. Karakullukçu, resmi günlerde başlarına kavuk, sırtlarına kollu bir nevi cepken olan kırmızı renkte salta ile siyah mintan kullanırlardı. Altlarına şalvar, dizlerine beyaz tozluk, ayaklarına da kırmızı yemeni, bellerine geçme pirinç levhalardan bir kemer bağlarlar. Saltaların sağ tarafını sarı ipek püsküllerle süslerlerdi. Başlarına adi bir kavuğa açık kahverenginde astar sarılarak oluşan bir serpuştur.

Üretilen mal değerlerinin iniş çıkışına göre saptanan ücret ödeme ölçümü...

Eşelmobil, 
Alm. Gleitende skala,
Fr. Echelle mobile,
İng. Sliding scale.
Ücret endekslemesi,
Üretilen mal değerlerinin iniş çıkışına göre tespit edilen ücret ödeme düzeni. 

Ücretli ve maaşlıları, hayat pahalılığı karşısında korumak amacıyla fiyat artışlarıyla doğru orantılı olarak artmasının sağlanmasıdır. Değişken ücret sistemi. Oynak ücret, hareketli merdiven sistemi anlamına da gelir. Fiyat artışlarıyla birlikte ücretlerin de orantılı olarak artırılması prensibine dayanır. Gayesi, ücretlilerin satın alma gücünü muhafaza etmektir. Enflasyon artışı neticesinde meydana gelen ücret artışları, ücretlilerin satın alma gücünü azaltmaktadır.

İnsan şeklinde meyveleri olduğuna inanılan efsane ağaç ...

Vakvak Ağacı,
Ortaçağ Anadolu Türk mimarisinde kıvrım dal ve yapraklara eklenen insan veya hayvan başları ya da figürlerinden oluşan bir grup bezeme. Bazı araştırmacı kimseler Şamanizm, eski Türk dini, on iki hayvanlı takvim, burç hayvanları veya Türk mitolojisinde yer alan hayvanlarla ilişkilendirilerek açıklanır. Ortaçağ Anadolu Türk sanatında 13. yüzyılın ortalarından itibaren yaygınlaşan bu bezemeler, Şamanizm, burç veya takvim hayvanlarıyla ilişkili olmayıp Vakvak adı verilen ağacın üslup olarak mimari bezemeye aktarılan örnekleridir. 

Hint Okyanusu’ndaki adalardan biri olduğuna inanılan Vakvak Adası’nda yetişen ve bulunduğu adaya adını da veren Vakvak Ağacı, dallarının uçları veya meyveleri insan ya da hayvan şeklinde olan ve vak vak şeklinde ses çıkaran efsanevi bir ağaçtır. 

Vakvak Ağacı’ ndan gelişen ve mimari bezeme dışında kitap, seramik, maden, cam, ahşap, kumaş ve halı gibi diğer sanat dallarında da yaygın olarak kullanılan bu bezeme türünün bir üslup olduğu 16. yüzyıla ait bir kaynak tarafından da doğrulanır. Bu nedenle kıvrım dal ve yapraklara eklenen insan veya hayvan başları ya da figürlerden oluşan bu bezemeleri, Şamanizm, burç veya takvim hayvanlarıyla ilişkilendirilmek yerine bir bezeme üslubu olarak değerlendirilmek gerekir. İslam Mitolojisi’ ne göre cehennemde bulunan, meyveleri insan kafası olan efsanevi bir ağaçtan adını alan “Vakvak Ağacı” aynı zamanda tarihsel bir olaya ismini vermiştir.

1656 yılında Sultanahmet' te bulunan çınar ağacına o kadar çok adam asılmış ki bu ağaca şecere-i vakvak, insanların bu ağaca asılmasıyla oluşan olaya da vaka-i vakvakiye denmiştir.

Kısa paçalı pantolon ...

Kapri,
Capri,
Bermuda,
Kırpma pantolon,
Capri pantolonlar, 
Avrupa moda tasarımcısı tarafından getirilmiş ve Sonja de Lennart 1948 yılında pantolon adı türetmiştir. Kapriler, Capri pantolonlar sıcak havalarda giyilir. Kadınlar tarafından çok popüler giyilen erkekler tarafından da giyilmektedir. Avrupa ve Latin Amerika ülkelerinde çok kullanılır. Kadınlarda yaygın olarak kullaılan ve çok popüler olan bu pantolonlar aynı zamanda, özellikle de Avrupa ve Latin Amerika' nın pek çok ülkesinde de erkekler tarafından giyilir. 

İtalyan adasına, Capri 1950' lerin sonlarında ve 1960' ların başlarında popülerlik getirmiştir. Amerikalı aktris Grace Kelly adada kapri giydiği ilk film yıldızları arasındadır.

Ufak kulaklı keçi ya da koyun ...

Doğu,
Ufak kulaklı keçi ya da koyun.
Kulaksız koyun ya da keçi. 

Çomu, 
Küçük kulaklı koyun veya keçi.

Yayınbalığı ...

Gelebicin,
Galyanos, Gılyanus,
Bıyıklı,
Eten,
Yılanus, 
Çılpık, (Bir çeşit tatlı su balığı).
Kelebek, 
Atbalığı, (Su aygırı).
Karabalık,
Ağzıbüyük,
Yayın balığı, 
Şaput, (Fırat ve Dicle ırmaklarında yaşayan yayınbalığı).
Pulsuz, büyük ağızlı ırmak balığı.  

Yabancı kaynaklarda;
Wells,  Wels catfish,
Catfish, European catfish, Danube catfish,
Som isimleri ile bilinir.

Yayın balığı;
Vücut yapıları uzun ve az kısa, genelde yuvarlakça,silindirik ve kalın yapılıdırlar. Büyük yassı ve geniş başlı, geniş ağızlı, pulsuz, pütürsüz ve yumuşak bir deriye sahip, kulakları ile yüzme kesesi arasında çifte kemik zinciri bulunan, bir kemikli balıktır. Üst çenesinde dört kısa, alt çenesinde 4 uzun bıyık vardır. Gözleri birbirinden uzak ve küçüktür. Kuyruk yüzgeci yuvarlak, sırt yüzgeci küçüktür. Derin suları sever, ağır hareket eder. Kemikli balıkların en büyüğüdür. Vücutları genel olarak pulsuz ve bazılarında pula benzeyen kemiğimsi sert plakalar bulunur. Bıyık yayınların en belirgin özelliklerinden biridir. Ağızda sıralar halinde dizilmiş ince pek çok diş bulunur. Beslenme alışkanlıkları türe göre farklılık gösterir. Bazı türleri bitkisel gıdalar, bazıları ise canlı balıklarla beslenir. Genel olarak dip balıklarıdırlar ve su dibinde yaşar.

Yayın balığının , ülkemizde Avrupa yayın balığı yada bayağı yayın balığı (Silurus glanis) ve mezopotamya yayın balığı (Silurus triostegus) olmak üzere iki türü bulunur.

Avrupa yayın balığı yada bayağı yayın balığı (Silurus glanis), 3 metre boy ve 300 kilogram ağırlığa ulaşabilen, eti kılçıksız ve çok lezzetli, ticari değeri yüksek bir balıktır. Yayın balığı uzun ömürlü olup yüz sene kadar yaşayabilir. Oksijensizliğe dayanıklıdır. Ilık su balığı olmasına rağmen düşük sıcaklıklarda da hızlı gelişir. Sürü halinde dolaşmaz, sakin sulardan hoşlanır. Gün boyunca yatağında saklanır ve gece olunca sığ kesimlerde avlanır. Su sıcaklığının azaldığı dönemlerde, çukur kısımlarda kışı geçirir. 

Bayağı yayın balığının dişisi kilo başına 30.000 yumurta üretir. Türkiye'de de büyük ırmaklarda ve baraj göllerinde bulunur.
Mezopotamya yayın balığı (Silurus triostegus), Mezopotamya bölgesinde, yani Suriye, Irak, Iran ve Türkiyede bulunur. Mezopotamya yayınların üreme zamanları mayıs, haziran ve temmuz aylarındadır.

Yayın balığı genellikle balıkla beslenir, ama solucan, sülük, böcek ve yengeç de yer. Belli bir büyüklüğe ulaştıktan sonra, kurbağa, fare, sıçan, ördek ve su kıyısında yaşayan kuş türleriyle de beslenir.

Fırat ve Dicle ırmaklarında yaşayan yayınbalığı ...

Şaput,
Yayın balığı, 
Pulsuz, büyük ağızlı ırmak balığı.
Gelebicin,
Galyanos, Gılyanus,
Yılanus, 
Çılpık, (Bir çeşit tatlı su balığı).
Kelebek, 
Atbalığı, (Su aygırı).
Karabalık,
Ağzıbüyük,
Eten,
Bıyıklı.  

Yabancı kaynaklarda;
Wells,  Wels catfish,
Catfish, European catfish, Danube catfish,
Som isimleri ile bilinir.

Yayın balığı;
Vücut yapıları uzun ve az kısa, genelde yuvarlakça,silindirik ve kalın yapılıdırlar. Büyük yassı ve geniş başlı, geniş ağızlı, pulsuz, pütürsüz ve yumuşak bir deriye sahip, kulakları ile yüzme kesesi arasında çifte kemik zinciri bulunan, bir kemikli balıktır. Üst çenesinde dört kısa, alt çenesinde 4 uzun bıyık vardır. Gözleri birbirinden uzak ve küçüktür. Kuyruk yüzgeci yuvarlak, sırt yüzgeci küçüktür. Derin suları sever, ağır hareket eder. Kemikli balıkların en büyüğüdür.

Vücutları genel olarak pulsuz ve bazılarında pula benzeyen kemiğimsi sert plakalar bulunur. Bıyık yayınların en belirgin özelliklerinden biridir. Ağızda sıralar halinde dizilmiş ince pek çok diş bulunur. Beslenme alışkanlıkları türe göre farklılık gösterir. Bazı türleri bitkisel gıdalar, bazıları ise canlı balıklarla beslenir. Genel olarak dip balıklarıdırlar ve su dibinde yaşar.

Yayın balığının , ülkemizde Avrupa yayın balığı yada bayağı yayın balığı (Silurus glanis) ve mezopotamya yayın balığı (Silurus triostegus) olmak üzere iki türü bulunur. Fırat ve Dicle ırmaklarında yaşayan yayınbalığına şaput denir.

Avrupa yayın balığı yada bayağı yayın balığı (Silurus glanis), 3 metre boy ve 300 kilogram ağırlığa ulaşabilen, eti kılçıksız ve çok lezzetli, ticari değeri yüksek bir balıktır. Yayın balığı uzun ömürlü olup yüz sene kadar yaşayabilir. Oksijensizliğe dayanıklıdır. Ilık su balığı olmasına rağmen düşük sıcaklıklarda da hızlı gelişir. Sürü halinde dolaşmaz, sakin sulardan hoşlanır. Gün boyunca yatağında saklanır ve gece olunca sığ kesimlerde avlanır. Su sıcaklığının azaldığı dönemlerde, çukur kısımlarda kışı geçirir. 

Bayağı yayın balığının dişisi kilo başına 30.000 yumurta üretir. Türkiye'de de büyük ırmaklarda ve baraj göllerinde bulunur.

Mezopotamya yayın balığı (Silurus triostegus), Mezopotamya bölgesinde, yani Suriye, Irak, İran ve Türkiye' de bulunur. Mezopotamya yayınların üreme zamanları mayıs, haziran ve temmuz aylarındadır. Yayın balığı genellikle balıkla beslenir, ama solucan, sülük, böcek ve yengeç de yer. Belli bir büyüklüğe ulaştıktan sonra, kurbağa, fare, sıçan, ördek ve su kıyısında yaşayan kuş türleriyle de beslenir.

Japon kökenli bir tür zincirli topuz ... .

Nunçaku, 
Mınçıka, 
Nunçhaku, 
Nunçuk,
Çaks,
Japonya' nın Okinawa adasının geleneksel savunma sanatı olan Okinawa Kobujutsunda kullanılan silah. Çin' den Okinawa' ya geçtiği düşünülmektedir. Ejder Kalesi filminde Bruce Lee tarafından kullanılmasıyla popüler olmuştur. 

Türkiye'de halk arasında mınçıka, mınçuka ve sallama gibi kullanımlarla tanınan ancak İngilizce ve diğer dillerde nunçhaku, nunçuk veya çaks şeklinde değişik isimlerle bilinen Kobuda silahlarından biridir. Aralarında zincir veya ip olan iki kısa sopadan oluşur. Diğer Kobudo silahları arasında, tonfa, bo, sai, eiku, tekko, tinbe, roçin, surucin ve kama yer alır. Sansetsukon nunçhakuya çok benzemekle birlikte iki sopa yerine üç sopalıdır.

Nunçhaku'nun kökenleri kesin olarak bilinmemekle birlikte büyük bir ihtimalle Çin' de icat edildiği düşünülmektedir. Pirinci çapağından ayırmakta kullanıldığı şeklinde yaygın bir inanış bulunmaktadır. Diğer bir inanışa göre ise tarım amaçlı değil Satsuma beyliğinde 17. yüzyılda silahları kısıtlayıcı politikası sırasında bir savaş sanatçısı tarafından silah olarak geliştirilmiş olan üç sopalı Sansetsukon zamanla ortaya çıkmıştır ancak genellikle savaş sanatçıları tarafından sınırlı bir alet olarak kabul edilmektedir.

Nunçhaku sopanın uzunluğuna ve kılıcın keskinlik avantajına sahip olmayan ve aynı zamanda kullanıcının usta olmayışı durumunda kendisine zarar verebilecek bir alettir.

Nunçhaku taşımak Kanada, Almanya, Norveç, İspanya ve İngiltere gibi ülkelerde yasal değildir. Amerika Birleşik Devletlerinin bazı eyaletlerinde yasal olmakla birlikte New York, California ve Massachusetts gibi eyaletlerde yasal değildir.

Kaynakça; http://tr.wikipedia.org/

Vücuttaki çeşitli kas gruplarının ani, istenç dışı , düzensiz ve amaçsız hareketlerle kasılmasıyla ortaya çıkan nörolojik hastalık ...

Kore, 
(Corea).
Huntingon Hastalığı,
Kore Hastalığı.
Dans anlamına gelen Yunanca kelimeden türemiştir. Özellikle kol ve bacaklarda ortaya çıkan zorlu, hızlı, sıçrayıcı, amaçsız istemdışı hareketlerdir.  İlaca bağlı Kore, Huntingon Kore, Sydenham koresi (romatizmal kore) gibi adlarla anılır.  İlaca bağlı kore hastalığında, bazı ilaçlar koreiform hareketlerin ortaya çıkmasına neden olurlar. En sık, Parkinson hastalarında, yüksek dozda ilaç tedavisi (dopamin) kullanımına bağlı olarak görülür. St.Vitus dansı olarak da adlandırılan Sydenham koresi, İngiliz hekim Thomas Sydenham tarafından 1686 yılında tanımlanmıştır.

Huntingon Hastalığı (Kore Hastalığı) Mendell yasasına göre, nesilden nesile geçen bir hastalıktır. 30-40 yaşları arasında belirip, kore ve ilerleyen zihinsele bozuklukta görülen istemsiz, düzensiz hareketlerle kendisini gösterir. Sonunda bu hareketler kabalaşır, hastada felç ve demans belirir. Hastalık yavaş ilerler ve tedavisi yoktur. İleri evrelerde, hastane bakımı gereklidir.  Ani,amaçsız,düzensiz hareketler vardır. Adale kuvvetsizliği ve psikolojik kararsızlıklar eşlik eder. Yürüme ve el işlerinde güçsüzlük vardır.

Romatizmanın bir şekli olduğu zannedilen bir hastalıktır. Vücudun çeşitli kısımlarında aylarca devam edebilen çekilme ve kıvranma tarzında hareketlerle kendini gösterir. Yüzdeki adalelerin çekilmesi, yersiz mimiklere sebep olur. Omuz evvela bir istikamete sonra başka istikametlere çekilebilir. Gövde adalelerin çekilmesi vücudun hafifçe silkinmesine sebep olur. Parmaklar ve ellerde çekilmeler veya kıvrılmalar olabilir. Çocuğun el yazısı bozulabilir ve elindeki şeyleri düşürebilir adalelerin hareketleri düzenli değildir. Önce biri, sonra diğeri kasılır. Kore en çok yedi yaşla ergenlik çağı arasındaki yıllarda görülür. Bu yaşlarda görülebilen tikler veya başka asabi hareketler kore ile karıştırılmamalıdır. Tikli bir çocuk göz kırpmak, boğazını temizlemek, omzunu silkmek gibi aynı hareketi bir çok defalar sinirli bir şekilde tekrarlar. Buna karşılık koredeki hareketler bir yerden diğerine atlar ve devamlı olarak değişir. Kore sırasında çocuk dengesizdir. Kolayca güler, ağlar ve ufak bir tahrikle fena halde kızar. Bunları önlemek elinde olmadığı için evde kalmasına müsaade etmelisiniz. Koreli bir çocuk yatağa yatırılarak doktorun kontrolü altına alınmalıdır. Kore’ nin kendisi zamanla muhakkak iyileşir. Fakat çocukta ateş, kalp veya hastalıklarında iltihap bulunmadığından emin olmak için çocuk devamlı olarak muayene edilmelidir.

Rafları olan kapaksız ve taşınır dolap...

Etajer, 
Fransızca: etagere, 
İngilizce: whatnot.
Raflı, taşınabilir, küçük dolap.
Raflı, kapaksız ve taşınabilir dolap.
Rafları olan kapaksız ve taşınır dolap.
Rafları kapaksız,taşınabilir bir dolap türü.

Rusya parlamentosuna verilen ad...

Duma, 
(Rusça Duma).
Gosduma.
Rus parlamentosunun alt kanadı, II.Meclis. 
Duma, Rusya Federasyonu federal meclisinin aşağı kanadına verilen ad. Çarlık Rusyası'nda 1905-1917 yılları arasında etkin olan yasama meclisine de Duma adı verilir. 

Tam adı Devlet Duması (Gosudarstvennaya Duma). Kısaltılmış adı; Gosduma olan meclis 1993 Anayasasıyla kurulmuştur. Aynı anayasaya göre Parlamentonun diğer kanadı Federasyon Konseyi adını alır. Meclisin 450 üyesi dört yıl süreyle seçilir. 1993, 1995, 1999 ve 2004 yılı seçimlerinde meclis üyelerinin yarısı nisbi temsil yöntemiyle seçilmiş. Diğer yarısı ise tek kişilik dar bölge yöntemiyle seçilmiştir. Milletvekili seçilme yaşı 21 olarak uygulanmaktadır.

Van' ın Gürbulak ilçesinde bir kale ...

Hoşap Kalesi,
Van - Hakkari yolu üzerinde Van' a 60 km. uzaklıkta bulunmaktadır. Hoşap (güzelsu) 'ın içinden geçen nehrin hemen kuzeyinde yükselen kayalıklar üzerine kurulmuştur.  Dik bir kaya kütlesi, üzerine kurulan kale, iç kale ile bunun kuzeyindeki dış kaleden oluşur. 
Gözetleme kulesi, surları, burçları, beden duvarları, sarnıç, fırın, mescit, zindan, seyir köşkü, harem, selamlık ve orjinal demir kapı kanatları kalenin önemli yapılarıdır. 

Urartular tarafından kurulan kale Bizans, Vaspurakan, Abbasi, Selçuklu, İlhanlı, Karakoyunlu, Akkoyunlu ve Safevi dönemlerinde kullanılmış son şeklini ise Osmanlılar zamanında almıştır. Kale, Hoşap suyunun kenarında yükselen kaya kütlesi üzerinde kurulmuş, İç Kale ile kuzeyine bitişen dış kaleden oluşmaktadır. Engebeli bir arazi üzerinde bulunan dış kalenin etrafını çeviren sur duvarları da bu konuma uygun bir şekilde şekillendirilmiştir. 

XIX. Yüzyılda faal olan kalede, günümüzde 30 kadar köy evi bulunmaktadır. Bir kartal yuvasına benzetilen Hoşap Kalesi görüntüsü ile günümüzde de ihtişamını korumaktadır. Diktörgen planlı, kale üç ayrı üniteden meydana gelmektedir. İç ünitede seyir köşkü, orta ünitede harem, selamlık, ihtiyaç ve hizmet odaları, dış ünitede ise muhafız odaları, mescid, fırın, zindan ve depolar vardır.

İç kaleye kuzey taraftan girilir. Girişteki burç Mahmudi Beyi Sarı Süleymanın eseridir. Giriş kapısının üzerinde 1643 (hicri 1052) tarihi vardır. Kitabenin üst iki yanında karşılıklı arslan figüreri vardır. Kapıdan, burcun alt katındaki giriş holüne geçilmektedir. Nöbetçi odalarından oluşan holden sonra güneyden doğuya doğru 30 m boyundaki basamaklı merdiven gelmektedir. Manzaraya hakim olan seyir köşkü, bazı araştırıcılara göre kalenin sarayı olarak inşa edilmiştir. Doğu-Batı doğrultusunda uzanan 12 köşeli ve kenar uzunlukları birbirinden farklı yamuk bir plana sahip olan köşke kuzey batıdaki kapıdan girilmektedir. Yapı üç katlıdır.

Hoşap Kalesi günümüze kadar ayakta kalabilmiş ender eserlerden biridir.
 

Popüler Yayınlar

İzleyiciler

BULMACA ANSİKLOPEDİSİ