Hattatların kağıt cilalamakta kullandıkları, nişasta ve yumurta akından yapılan özel bileşim...

Ahar,
Farsça: ahar,
Eskiden, Hattatların kağıt cilalamak için kullandıkları nişasta ve yumurta akından yapılan özel bir karışım.
Eskiden kullanılan kağıt cilası.
Bir çeşit kağıt ve bez cilası.
Üzerine rahatça yazılabilmesi ve gerektiğinde iz bırakmadan silinebilmesi için kağıda sürülen, şapla kestirilmiş yumurta akı, nişasta veya un muhallebisiyle yapılmış bir nevi kağıt cilası.
Ahar, kağıt üzerinde oluşturduğu parlak yüzey nedeniyle, yazıların ıslak süngerle silinmesi ve kağıdın yeniden kullanılması olanağını sağlar.
Eski çalışma kağıtları üzerine sürülen, nişasta ve yumurtadan yapılmış bir karışım.

Ahar sözcüğünün yörelerimizde, halk dilinde diğer anlamları:
Hayvanların su içtiği taş veya ağaç yalak, çeşme yalağı.
Tutkal yerine kullanılmak üzere pişirilen şekersiz nişasta peltesi.
Hayvanların barındığı yer, ahır, tavla.
Hayvan yemliği.
İçi oyuk ağaç dibek.
Demirci ocağı yanındaki oyma yalak.
Çay, dere, akarsu.
Su arkı, ince kanal, akak.
Obur, gereğinden çok yiyen.
Gelir.
Pınar.
Çeşme.
Çeşme oluğu.
Gurbet,
Garip, yabancı.
Yabancı, yerli olmıyan.

Popüler Yayınlar

İzleyiciler

BULMACA ANSİKLOPEDİSİ